Atatürk’ün en yakınındaki gazeteci, Falih Rıfkı Atay
yazıyor...
“Bir öğretmen Atatürk aleyhinde kötü şiir yazmıştı. Kendisini
hizmetten çıkarmışlardı. Öğretmen yeniden kadroya girmek için dört
bir yana başvuruyordu. Bir gün Bakan’ın yanına gitti. Ehliyetli de
bir gençti. Bakan:
- Oğlum, dedi, hakkınızda biz hiçbir şey yapamayız.
- Niçin yapamazsınız?
- Oğlum suçun Atatürk’ün şahsına ait. Biz karar veremeyiz.
- Öyleyse ben Atatürk’ün karşısına çıkacağım.
- Hele biraz bekle! Çok inatçı imişsin. Bana bir hafta sonra yine
gel.
Bakan bir akşam sofrada Atatürk’e meseleyi açtı:
- Hani efendim, hakkınızda ağır bir hiciv yazan öğretmen vardı…
- Evet
- Af kanunundan faydalanarak yeniden öğretmen olmak istiyor.
- Öğretmen yapılmasına yasal bir engel var mıdır?
- Hayır, efendim!
- O halde niçin bana soruyorsunuz?
- İşlediği suç sizin hakkınızda…
- Aşk olsun sana!.. . Beni şahsi dargınlığım için kamu emirlerini
yerine getirmenizden hoşlanmayacak kadar egoist mi sanıyorsun?
Kendisini hemen ilk açılacak yere tayin ediniz.
(Falih Rıfkı Atay; Babanız Atatürk, sayfalar 120-121)
* * *
Atatürk’ün askerlik yıllarında kafasına şişe fırlatarak yaran bir
askeri hekimin, O Cumhurbaşkanı olduktan sonra orduda göreve devam
ettiğini yine Falih Rıfkı anlatır...
Büyük adamların bir sırrı da; kişisel duygu ve hırslarının üstüne
çıkabilmesidir.
Taahhüt
* Müteahhitler bu ülkede her zaman ayrıcalıklı oldular.
Siyasi çevrelerde itibarları yüksektir! Sebebini bir milletvekiili
dostumuz şöyle açıklamıştı:
- Bu mecliste iki tip adam var...
Müteahhitlikten geçinenler.
Müteahhitlerden geçinenler.
TZU
Milattan 500 yıl önce yaşayan Çinli bilge ve stratejist Sun Tzu
diyor ki;
‘’Bütün savaşları çarpışarak kazanmak ustalık değildir; ustalık
düşmanın direncini çarpışmadan kırmaktır... Bu nedenle usta
liderler düşmanın birliklerine savaşmadan boyun eğdirir, şehirleri
kuşatmadan ele geçirir, harekâtı uzatmadan krallığı ele
geçirir.”
“ Generallik sanatının en üstün şekli düşmanın planlarını
bozmaktır... En kötüsü ise şehirlere saldırmaktır.”
Bu satırları gönderen emekli general Nejat Eslen diyor ki:
“Güneydoğu’da güvenlik güçlerinin şehirleri sokak sokak, ev ev
temizlemek zorunda kalması, bu harekâtın uzaması ve sürekli
kayıplara yol açması askeri ve siyasi açıdan
sorgulanmalıdır...”
Davutoğlu “3.2 milyar ağaç diktik” diyor.
Bu kadarı zaman ve mekân açısından olanaksız olduğuna göre
birileri çim ekip, devletten ağaç parası alıyor!
* * *
Türk tipi başkanlık sistemi nedir?
Başbakan gibi muhalefete sataşırken,
tarafsız Cumhurbaşkanı gibi saygı görmek…
Akif Kökçe