AKP’nin bugün yapılacak kongresinin afişlerinde “Yeni atılım dönemi” ibaresi ve altında şu sloganlar yer alıyor: “Demokrasi, değişim, reform”...
Cumhurbaşkanı Erdoğan da iki gün önce TÜSİAD’da yaptığı konuşmada:
“Demokrasi ve ekonomide yeni atılım dönemi başlıyor” demişti.
Bizler bakalım neler değişecek, diye meraklanırken 19 Mayıs günü Sözcü gazetesine yönelik operasyon patladı. Gazete sahibi Burak Akbay, internet sorumlu müdürü Mediha Olgun, Mali İşler Müdürü Yonca Kaleli ve muhabir Gökmen Ulu hakkında arama ve gözaltı kararları uygulandı.
Suçun konusu mu? Gazete muhabiri Gökmen Ulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz’da kaldığı otelin adını bildirmiş. Haber internet sitesinde yayımlanmış. FETÖ’cüler Bylock’la falan değil Sözcü üzerinden haberleşiyormuş gibi... Sözcü mensuplarına şu suçlar isnat ediliyor: Terör örgütüne destek, Cumhurbaşkanı’na suikast, hükümete karşı silahlı isyan vb...
Soruşturma 10 aydır sürüyormuş... 10 ayda 6 savcı değişmiş, hiçbiri gözaltı kararı almamış, 7incisi almış... Tarih olarak da 19 Mayıs’ı seçmiş!
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Katy Piri gerçeği tek bir cümleyle açıklıyor:
“Türkiye’de eleştirel gazetecilik, terörizmle eşit görülüyor...”
Devlet büyüklerinin, hapisteki gazeteciler sorulduğunda “Onlar gazeteci değil terörist” demelerinin sebebi de budur. Gazetecilerle mücadele terörle mücadeleye eşitlenince bu ülkede terörle gerçekten mücadele edildiği inancı da ortadan kalkıyor. Terörle mücadele adı altında galiba sadece muhalefetle mücadele ediliyor...
Bembeyaz!
Demokrat Parti iktidarının son yıllarında basına sansür o kadar artmıştı ki... Gazeteler son anda gelen yasaklar yüzünden yer veremediği haber ve köşe yazılarının yerlerini boş bırakır, sayfalar zaman zaman beyaza bürünürdü. Şimdi çok şükür “ileri demokrasi”yi yaşıyoruz. Bu demokrasinin basına en çarpıcı yansımasının ilk örneğini dünkü Sözcü’de gördük; birinci sayfasından son sayfasına kadar tek satır başlık, haber ve köşe yazısının yer almadığı beyaz, bembeyaz bir Sözcü!
Gazete, “Sansür öyle olmaz böyle olur”... Ya da “Gidişatın varacağı yer budur” demişti adeta.
Gidişatın sonu gerçekten dünkü Sözcü gibi olacağa benziyor.
OYUN
Yarın akşam 20.00’de Yeldeğirmeni Sanat’ta (Eski Fransız Kilisesi) Kadıköy Belediyesi 2017 Ulusal Tiyatro Sahne Eseri Yarışması Ödül Töreni yapılıyor.
Yarışmaya 336 adet eser katıldı...
“Olağandışı Günler” adlı oyunuyla Meltem Uzunkaya birinci, “Gecenin Ötesinde” adlı eseriyle Tekin Özertem ikinci oldu... Kazanan oyunların sahnelenmesi için Kadıköy Belediyesi katkıda bulunacak.
MORAL
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun internet sayfasındaki “gaf”ı onkoloji hemşiresi Tuna Çalışır sayfaları gözden geçirirken fark etmiş... Kurumun internet sitesinde “Safra Yolu Kanseri” anlatılırken aynen şöyle deniyor:
“Karakteristik erken bulgu söz konusu değildir. Epigastrik rahatsızlık (dispepsi), ağrı, iştahsızlık, kilo kaybı ve tıkanma sarılığına bağlı kaşıntı hastalığın ilerleyen dönemlerinde gelişmektedir. Hastaların büyük kısmı tanı konulduktan 3 ile 6 ay sonra ölmektedirler.”
Bilimselliği çok tartışmalı böyle bir bilginin ne hastaya ne hekime yararı vardır. Sadece hastanın moralini çökertir. Yakınlarını perişan eder.
Değiştiriniz böyle ifadeleri...