Suriye serüveni başlarken yapılan uyarılarda bile öngörülemeyen bir fotoğrafın içindeyiz artık. Ülke aynı anda hem iç hem dış savaşın eşiğindedir. Önce dışa bakalım... Başika bölgesine gönderilen, ancak Barzani hariç, dost düşman tüm ülkelerin tepkisine yol açan Türk askerleri “tanzim” adı altında geri çekilmişti. Ne var ki askerlerin bir kısmının Beşika’dan ayrılması Bağdat yönetimine yeterli gelmedi. Irak Başbakanlığı, Türk askerlerinin tamamının topraklarından çekilmesini talep ediyor. Açıklamada “Komşu Türkiye’nin Irak topraklarından tamamen çekilmesi” vurgulanıyor.
Başika’ya asker göndermeden önce Irak’ta üç kampta asker bulunduruyor, çevreyi kontrol ve caydırıcılık yönünden belli bir etki sergileyebiliyorduk. Başika yanlışı şimdi tüm Irak’tan atılmamıza yol açıyor. Aynen Rus uçağını düşürdükten sonra sınır ötesinde askeri etkinliği yitirmemiz ve başta Kürt koridoru olmak üzere aleyhimize gelişmeleri kontrol edemez hale gelmemiz gibi... Stratejik başarılarımız saymakla bitecek gibi değil! Son olarak Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan “Teröre karşı İslam ittifakı”na dahil olduk.
Bu ittifakın teröre karşı değil ABD ve İsrail desteğinde İran ve Şiilere karşı kurulan bir Sünni ittifak olduğunda herkes hemfikir. Bu ittifak bölgedeki kaosu azaltmayacak, artıracak.
İzlemeye devam ediyoruz...
Çakma CHP’li!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, aldığı Nobel madalyasını Anıtkabir Müzesi’nde sergilenmesi için Genelkurmay’a teslim eden Prof. Dr. Aziz Sancar’ı eleştirerek “Ödülü Genelkurmay’a götürmesine şaşırdık” dedi. Takipçilerinin Anıtkabir Müzesi’nin Genelkurmay’a bağlı olduğunu hatırlatması üzerine de Anıtkabir Müzesi’nin “Kültür Bakanlığı’na bağlanması” tavsiyesinde bulundu.
Bekaroğlu ülke hem iç hem dış savaşın eşiğine gelmişken eleştirilecek konu olarak bula bula bunu buldu.
Gerçek bir CHP’li bu manzara karşısında Aziz Sancar’ı madalyasını Anıtkabir Müzesi’ne bağışladığı için tebrik ederdi. Beşinci kol CHP’li ise bu asil davranışı gölgelemek için debelenir durur. Misali yukarıda.