Başbakan Davutoğlu’nun en büyük hatası, Erdoğan’ın “emanet” i
kendisine devrederken, “Emanetçi başbakan istemiyorum” sözünü
ciddiye alması oldu. Ciddiye alıp biraz da gerçek Başbakan gibi
davranmaya kalkınca... Kendini başbakanlığın dışında buluverdi.
Davutoğlu, dün ekonomiden teröre, dış politikadan seçimlere kadar
her konuda ne kadar başarılı olduğunu anlattı. Bazı konularda belki
başarılı sayılabilirdi. Ama bir konuda ayak sürümüştü...
Anayasa değişikliği ve Tayyip Erdoğan’ı başkanlığa taşımak
konusunda ondan beklenen cevvaliyeti gsteremedi. Sonu da bu yüzden
geldi.
Cumhurbaşkanına yakın isimler Davutoğlu’nun gidişini:
- Görüyor musunuz cumhurbaşkanıyla başbakan etle tırnak gibi
olsalar bile iki başlı parlamenter sistem yürümüyor, diye başkanlık
sistemi için ‘bahane’ olarak kullanmaya başladılar. CHP sözcüleri
ise iki nokta üzerinde duruyor:
- Cumhurbaşkanı anayasal yetkilerinin dışına çıkmasa sistem pekala
yürür...
- Bu olay başkanlık sisteminin gerekli değil ne kadar sakıncalı
olduğunu gösteriyor. Kendi partisinden gelen bir başbakana tahammül
edemeyen Cumhurbaşkanı bir başka parti iktidar olduğunda o partiyle
yetki paylaşımına hiç tahammül edemeyecektir.
Bu arada... Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın vermediği yetkiler
kullanıp Davutoğlu’nu istifaya zorlaması da yaşanan krizin anayasal
boyutunu oluşturuyor.
Günah listesi
Davutoğlu defterinin rafa kaldırılmasına yol açan günah listesi,
birkaç gün önce Pelikan Dosyası ile kamuoyuna iletilmişti.
Özetlersek:
1)“Hoca”, yani Davutoğlu, Reis’e, yani Tayyip Erdoğan’a haber
vermeden “Şeffaflık Yasası” çıkarmaya kalktı.
2) Dört eski bakanla ilgili Meclis’te oylama yapılırken grubun
başında durmayıp İngiltere’ye gitti.
3) Hakan Fidan’ı Reis’ten izin almadan milletvekili yapmaya
kalktı.
4) “Dolmabahçe mutabakatından haberim yok” diyen Reis’i yalanlayan
Bülent Arınç’a sahip çıktı. Reis’in “O zat” diyerek defterden
sildiği Arınç’ı Manisa’daki bir açılışa özel davetlisi olarak
çağırdı.
5) 7 Haziran seçimlerinden sonra Reis için “Başkanlığı getirmek
istedik ama halk kabul etmedi” diye açıklama yaptı.
6) Bilal Erdoğan’ı kurban olarak isteyen Devlet Bahçeli’nin
Meclis’teki yemin konuşmasını alkışladı.
8) Reis, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül’le ilgili
tahliye kararını tanımıyorum derken, sevinçle karşıladığını
açıkladı.
9) Reis “Akademisyenler Bildirisi”ne en sert şekilde karşı çıkarken
Hoca Reis’i yalnız bıraktı. Akademisyenlerin tutuklanmasına karşı
çıktı.
Liste böyle uzayıp gidiyor. Görüldüğü üzere Hoca’nın günah defteri
fazlasıyla dolmuş, iş Reis’in “Defteri dürüle” talimatı vermesine
kalmıştı...