Ülkemizde işler genelde ağır yürür... Ama bazen de öyle hızlı
yürür ki, şaşar kalırsınız. Son örneği bugünlerde yaşıyoruz.
AKP’nin Genel Başkan değişikliği yaptığı kongresi geçtiğimiz pazar
günü birkaç saat sürdü. Binden fazla delegenin oylarının sayılıp
sonucun açıklanması bir saat bile sürmedi. Hemen ertesi gün
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım’a hükümeti kurma
görevi verdi. Yıldırım, soyadına yakışır şekilde, 24 saatten bile
az zamanda bakanları belirledi. Yine 24 saat bile geçmeden
Cumhurbaşkanı’nın onayladığı listeyi öğlen saatlerinde
açıkladı.
Normalde bakanlar belli olduktan sonra hükümet programının
hazırlanması en az üç gün, beş gün, bir hafta kadar sürerdi. Bu
defa birkaç saat bile sürmedi. Ne zaman, nerede, kimler tarafından
hazırlandığı bilinmeyen hükümet programı bakanların belli
olmasından birkaç saat sonra Başbakan tarafından Meclis’te
okundu.
Programda neler olduğunu, halka ne gibi vaatlerde bulunduklarını
büyük olasılıkla bakanlar da sokaktaki vatandaşlarla aynı anda
öğrendi.
Evet, demokrasinin işlemesi geçmişte de arızalıydı. Ancak yine de
Anayasa’ya, yasalara, teamüllere uygun davranılır, kamuoyu ciddiye
alınır, işler usulünce yürürdü.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren parlamenter sistemin
geleneklerine uyulmuştur.
Şimdilerde ise kamuoyu parlamentonun sıfırlandığı bir düzene
alıştırılıyor.
BEDRİ
Milliyet denince akla ilk gelen isimlerden Bedri Koraman
aramızdan ayrılalı bir yıl olmuş... Eşi Nil Koraman ablamız telefon
edip:
- 30 Mayıs Pazartesi günü saat 11’de Bedri’yi mezarı başında
anıyoruz, dediğinde inanamadık. Zaman ne çabuk geçiyor. Her şey dün
gibi geliyor. Zamanın içine yeni ve çarpıcı bir şeyler
koyamadığımızdan mı? Yoksa sevdiklerimizin öldüğüne inanmadığımız,
onları zihnimizden silmediğimiz için mi? Galiba ikincisi daha
doğru... Bedri Koraman bizim hayatımızda yáşama tarzı, hayata
bakışı, kalenderliği, sevencenliği ile çok önemli yer etmişti. Son
yıllarda az görüşüp konuşsak da öyleydi.
Bir haber daha: Bodrum Torba’daki bir sokağa Bedri Koraman adı
veriliyor...
Ölümsüzlüğü önünde saygıyla...
Erdoğan “Dünya 5’ten büyük” diyor.
Ve dahi 80 milyonluk Türkiye 1 kişiden küçük…
Akif Kökçe
DENSİZ
19 Mayıs Bayramı’nda, Eskişehir’deki Atatürk Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi girişindeki ışıklı panoya ne yazılsa
beğenirsiniz:
“İsmimize değil, işimize güveniyoruz.”
Eskişehir CHP Milletvekili Utku Çakırözer, yeni Milli Eğitim Bakanı
İsmet Yılmaz’a soruyor:
- Sizin ve bakanlığınızın panoda yazılanlara yönelik bir
açıklamanız oldu mu? Yapılmadıysa sessiz kalınmasının gerekçesi
nedir?
- Yazı ile ilgili okulun personeli hakkında idari ya da hukuki bir
işlem yapılmış mıdır, yapılacak mıdır?
- Bir devlet okulunun Ulu Önder Atatürk’ün ismine güvenmemesini, bu
isimden rahatsız olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Milli Eğitim Bakanlığı konunun üzerine hangi ciddiyetle gidecek?
Göreceğiz.