Yetkili makamlar günübirlik açıklama yapıyor...
Şu kadar PKK’lı etkisiz hale getirildi... Bu kadar örgüt üyesi
öldürüldü...
Rakamlar yükseldikçe yüreklerin soğuyacağı, şehit acılarının
dineceği mi düşünülüyor? Yanlış yapılıyor.
Bu rakamlar yetimleri teselli etmez.
Daha çok ölüm kimseyi mutlu etmez. Üstelik öldürme de sorunu tek
başına çözmüyor. Bir ilçede 8 - 10 gün süren sokağa çıkma yasağı
bitiyor, birkaç gün sonra tekrar konuyor. Çünkü arka kapıdan kaçan
teröristler üç gün sonra tekrar eski yerine dönüyor. Ya da
öldürülenlerin yerini yenileri alıyor.
Bu gençlere onları yaşama bağlayacak eğitim, iş, aş umudu
verebiliyor musunuz? Bölgede ekonomik düzelme sağlayabiliyor
musunuz? Erzak ve kömür dağıtmaktan ibaret sadaka ekonomisi yerine
daha onurlu bir üretim vaat ediyor, halkı daha huzurlu bir geleceğe
ikna edebiliyor musunuz? Mesele o!
Çözüm süreci yanlıştı. Bu süreçte PKK’nın meşrulaştırılarak
şehirlere inmesine göz yumulması yanlıştı. Peşinden devreye
Kandil’in kanlı hayalleri girdi. Belli ilçelerde gençler hendek
kazıp barikat kuracak, halk direnecek, bu yoldan sözde öz yönetime
geçilecekti!
Yanlışlar ve savaştan kazanç umanların hesapları üst üste geldi,
işler iyice çıkmaza girdi.
Bundan sonrası mı? Sorunu önce Meclis’te konuşmalı. Bir de bunu
deneyelim!
DOST
Ülkemizde bir gazetenin, üstelik de yerel bir gazetenin bir asır
ayakta kalabilmesi neredeyse mucizedir. 25 Aralık 1918’de,
Adana’nın işgalinden sadece 5 gün sonra çıkan, işgale karşı
mücadeleyi başlatan... Atatürk’ün ilke ve devrimlerini o tarihten
bugüne ödünsüz savunan, üç gün sonra 98 yaşına basacak olan Yeni
Adana gazetesi işte böyle bir mucizenin simgesidir. Ahmet Remzi
Yüreğir’in kurduğu, “Milli Mücadele’nin başlangıcından bu yana
yaşayan tek Kuvayi Milliye gazetesi” olan Yeni Adana’yı bugünlere
kadar eğmeden - bükmeden - yılmadan - korkmadan getirenler ile...
Gazeteyi sahiplenip ayakta kalmasında büyük pay sahibi
okuyucularını gönülden kutluyoruz...
İsrail yine dost ve müttefik ilan edildi!
Dış politikayı artık strateji ve diplomasi değil çarkıfelek
belirliyor galiba!
Akif Kökçe
HEDEF
Başbakan Davutoğlu kuşkusuz aynı zamanda edebi yetenekleri olan bir
siyaset adamı. Konuşmalarında edebi ve şiirsel çizgiler kendini
hissettiriyor. Örneğin AKP Gençlik kongresindeki şu özleri:
“Sizlerin çehresinde Çanakkale’de şehit olmak için yürüyen aziz
gençlerin şehitlik aşkını görüyorum”
Davutoğlu günün birinde gençlere:
- Sizlerin çehresinde Nobel ödülü alan Prof. Aziz Sancar’ın bilim
aşkını görüyorum... Bu yıl kaybettiğimiz Yaşar Kemal’in edebiyat
aşkını görüyorum, Doktor Gazi Yaşargil’in tıp aşkını, Fazıl Say’ın
müzik aşkını görüyorum vb... diye konuşacak mı? O günü
bekliyoruz...