CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök, diğer üç partiye çağrı
yapıyor:
“Hep beraber Cizre’ye gidelim, ne olup bittiğine hep beraber karar
verelim.”
Sayın Meclis üyeleri yorulmasın, biz orada neler olduğunu özetle
anlatalım...
Efendim, Kandil geçen yıl bazı ilçelerde özerklik ilan edilmesi
emrini verdi... Bu ilçelerde PKK’ya bağlı HPG gerillaları sokaklara
hendek kazmaya, barikat kurmaya koyuldular. Ellerinde roketatar ve
hafif silahlarla barikatların arkasına geçerek mahallelere el
koydular. Devlet olaya epey seyirci kaldıktan sonra barikatları
temizlemek için harekete geçti. O zaman enteller ve HDP’liler
devlet zulmünden söz etmeye, barış, barış diye bağırmaya
başladılar.
Devlet ülkenin bütün ilçelerinde mi zulüm yapıyor? Hayır, sadece
PKK’nın işgalindeki ilçelerde. O zaman? PKK o barikatları boşaltıp
geri çekilirse kan akması da aynı anda duracak. Barış
sağlanacak...
Ancak kimse barışın bu şeklini ağzına almıyor. Hepsi PKK ağzıyla
konuşuyor ve barış şartı olarak Dolmabahçe zeminine dönülmesi ve
Apo’ya görüşme kolaylığı sağlanması şartını koşuyorlar.
CHP’ye gelince. Güneydoğu’ya son olarak İstanbul’dan 100 kişilik
bir heyet gitti. Bu heyet orada tamamen HDP ağzıyla konuştu,
devleti katliamla suçladı ve döndü CHP’liler... Ne şehitleri
ağızlarına alıyorlar, ne PKK silah bıraksın diyebiliyor, ne terör
örgütünü destekleyen HDP’yi eleştiriyorlar. Gerçeği görmemekte
ısrarlılar. O yüzden Cizre’ye kadar zahmet etmelerine de gerek
yoktur.
UÇUŞ
Rusya’ya ait bir savaş uçağı geçen yıl ekim ayında Türk hava
sahasını ihlal etmiş, Ankara tepki göstermiş, Rusya hatayı kabul
ederek özür dilemişti. 24 Kasım’da ise bir Rus uçağı hava sahamızı
17 saniye ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldü. Rusya ile dostluk
aniden düşmanlığı dönüştü. Şimdi bir üçüncü uçak olayı var. Hava
sahamızın bir Rus uçağı tarafından ihlal edildiğini NATO haber
vermiş. Önce Erdoğan, ardından Başbakan ve Dışişleri Bakanı sert
demeçler verdiler. CHP Genel Başkanı da koroya “Arkanızdayım”
diyerek katıldı.
ABD’nin bizi Rusya’ya karşı kışkırttığını görmemek için aptal olmak
lazım. Ancak ABD’nin anaforuna yakalanmış Ankara kendini
sakinleştiremiyor. Muhalefet de yangına körükle gidiyor. Yeni bela
kapıda!