Devlet güçleri ve onları yönetenler her an her kanunsuzluğu yapabilir...
Bizim devlet güçleri bir görev yaparken kanun ve kanunsuzluk sınırının nereden geçtiğine bakmaz. Paldır küldür hareket eder...
Cizre’de neler oldu? Bilmiyoruz. Devletin açıklamasını bekliyoruz. 16 cenazeden söz ediliyor. Bu insanlar nasıl öldü, kim öldürdü? Açıklanmalı.
Biz bu hesabı sorma hakkına sahibiz...
Ama herkes bu hakka sahip değil...
Kim yasa dışı PKK örgütünü bir özgürlük ordusu gibi görüyorsa... Kim şehirlerde roketatarla dolaşmayı olağan görüyor, polis ve asker katillerini devletin güvenlik güçleriyle eşit sayıyorsa... Özetle, kim terör örgütünün hukuksuzluklarını hoş görüyorsa... Onların devletin hukuksuzluğunu eleştirmeye hakkı yoktur... 22 Ocak 2015’te Hürriyet’te Gülden Aydın’ın Cizre izlenimlerini okuyoruz:
“Cizre’nin büyük bir bölümü bugün “kurtarılmış bölgeler” olarak ya YDG-H ya da Hizbullah’ın denetiminde. Taraflar pompalı tüfeklerin yanı sıra kalaşnikof, ağır makineli, bixi, roketatar ve el bombası da kullanıyorlar... Cizre’de devlet, olayların başından itibaren geri planda görünüyor...”
Aylardır süregelen bu tabloyu eleştirdiniz mi? Kamyon yakanları, yol kesenleri kınadınız mı? Cevabınız hayırsa bugün devletin hukuksuzluğundan -sizin - şikâyete hakkınız yoktur.