HDP’lilerin çizmeyi fersah fersah aştıkları doğrudur...
Daha geçen yıl PKK’nın hendek savaşlarını destekleme ayıbını
işlediler...
PKK’nın asker ve polis öldürmesini meşru gördüklerini hayli açık
şekilde ifade ettiler.
Ayrıca bırakın Güneydoğu’daki çatışmada ölen PKK’lıları...
Batı’da sivil katliamı yapmış canlı bombaları bile kahraman kabul
edip cenaze törenlerine katıldılar, slogan attılar...
Başbakan Binali Yıldırım’ın, HDP’li milletvekillerinin gözaltına
alınmaları sonrasında söyledikleri doğrudur:
“Seçimle gelenler tabii ki seçimle gitmeli. Ama terörle iç içe
geçenler bunun hesabını vermelidir. Hukukun üstünlüğü esastır.”
Hepsi doğrudur.. Doğrudur ama onlar suç işlerken siz hep
gözlerinizi yumdunuz.
Suçları uydurma soruşturmalarla geçiştirdiniz. Onları İmralı’ya
yolladınız, ardından
Kandil’e gönderdiniz. Postacı ya da elçi gibi kullandınız. Terör
destekçiliğini adeta suç olmaktan çıkardınız.
HDP’nin terörle iç içe çalışmasını meşrulaştırdınız.
O yüzden şimdi aniden hukuk devletini anımsamanız şaşırtıcı oldu,
garip kaçtı.
İyisi mi şimdi eski bakan ve hukukçu Mehmet Ali Şahin’in şu
tavsiyesine kulak verin:
“Haklarındaki iddialar davaya dönüşüp kesinleşinceye kadar
milletvekilleriyle ilgili bir tutuklama verilmemesinin daha doğru
olacağı kanaatindeyim.”
İçeride ve dışarıda bir sürü sorunla uğraştığımız şu dönemde HDP’li
vekillerin tutuklanması bize göre yanlış olmuştur.
İzmir dersleri...
CHP’li belediye başkanlarının dün İzmir’de düzenlenen toplantısında
konuşan İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu 2004 yılından bu yana
kentin kalkınması için izledikleri politikayı anlattı.
“Biz işe tasarruf ederek, borç ödeyerek, bazılarının 5’e yaptığı
ihaleleri 1’e mal ederek, yani kamunun menfaatlerini koruyarak
başladık. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplam yatırımı 13 yılda
tam 15 kat arttı....”
Aziz Kocaoğlu, 2004 yılında yola çıkarken ortaya koyduğu “Yerelde
Kalkınma” hedefine örnekler verdi:
- Örneğin sütte Türkiye’nin lider kenti olduk. 2007 yılından bu
yana Tire Süt Kooperatifi’nden alım yaparak hem üreticiyi koruduk
hem de çocuklarımıza sağlıklı süt içirdik. Son 10 yılda
Türkiye’deki süt üretimi yüzde 70 artarken, Tire’de bu oran yüzde
440’a ulaştı. Bizim desteklediğimiz süt üreticileri, Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO tarafından “Dünyanın en iyi
kırsal kalkınma modeli ödülü”ne layık görüldü. Çiçekçilikte de
önemli hamleler yaptık. Sözleşmeli çiçekalımı yaptığımız Bayındır,
giderek artan kalitesiyle Türkiye’nin 1 numaralı çiçek merkezi
haline geldi; ihracata başladı. Yine fidan alımı yaptığımız
Ödemiş-Bademli’deki Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Orta
Asya ülkelerine ihracata başladığı gibi Kazakistan’da fidan
üretimine bile başladı.”
CHP “İzmir modeli”ni benimsemeli.
KIZ
Konya’da 14 yaşındaki C.B adlı kız çocuğu çalıştığı kafenin 28
yaşındaki sahibi Ö.K’nin tecavüzüne uğradı. Hamile kaldı. C.B’nin
babası durumu öğrenince Ö.K’den şikâyetçi oldu. Ö.K. savcılıkta,
“C.B ile kendi rızası dahilinde ilişkiye girdim. Üstelik vermiş
olduğu ifadede 18 yaşında olduğunu beyan etmiştir” deyince tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
C.B’nin babası bu karara isyanını, “Bir kişi yanında çalıştırdığı
insanın nüfus cüzdanına bakmaz, yaşını görmez mi?” sözleriyle dile
getiriyor ama dinleyen kim?
Talihsiz babanın şu sözlerinin de altını çiziyoruz:
- Maddi durumum olmadığı için avukat tutamıyorum. Adliyeden bilgi
alamıyorum...
Hukuk devleti mi dediniz? Hani nerede?
Ülkemizde soruşturmalar suçlular suç işlendiğinde değil,
iktidar intikam istediği zaman başlatılıyor…
? ? ?
AKP Batılı ülkeleri Türkiye’de teröre destek vermekle suçluyor!
Esad ne yapsın!
Terörü yalnız Batılı değil, komşu ülkeler de destekliyor.
Akif Kökçe
SURİ
Suriyeli mültecilerin dramına zaman zaman komedi ekleniyor...
Yunanistan’da Suriyeli mültecilerle röportaj yapan Jeanne
Carstensen adlı gazeteci şu başlığı atmış:
- Suriyeli sığınmacılar şimdi geri dönmek için insan kaçakçılarına
para ödüyor.
Yunanistan’da mültecilerin hayat şartları o kadar kötü ki...
Bize para verin geri dönelim diyorlarmış Yunan hükümetine..