Milli Eğitim Bakanlığı kendi yönetimindeki okulları nitelikli -
niteliksiz diye ayırıyor. Kendi yönettiği okulların yüzde 90’ını
niteliksiz diye niteliyor. Sisteme “sınavlı - sınavsız” gibi bir ad
yakıştırılabilirdi. Buna bile lüzum görülmemiş!
Nitelikli okullar tümünün sadece yüzde 10’u... Onlara da sınavla
giriliyor. Ancak nitelikli diye sınıflandırılan okulların arasına
niteliksizler sokulduğu gibi pek çok nitelikli okul da
niteliksizler sınıfına alınmış... Başarılı Anadolu liseleri
başarısızlar sınıfına ayrılmış. 34 ilde Anadolu lisesi tercihler
arasına alınmamış. Bu okullara yönelik bir nevi itibarsızlaştırma
uygulanmakta.
Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer diyor ki:
“Eskişehir’de 15 okul ‘nitelikli’ diye açıklandı, 4 fen lisesi, 2
sosyal bilimler lisesi, 2 Anadolu lisesi, 5 meslek lisesi, 2
imam-hatip lisesi. Ama bakıyoruz, ilimizin en başarılı 7 Anadolu
lisesi bu listede yok.”
Nitelikli okul listesinde 222 Anadolu Lisesi, 297 imam hatip lisesi
var...
Yeni model başarısız öğrencileri başarılı okullara, başarılı
öğrencileri başarısız okullara yönlendiriyor. Öğrenciyi kendi
istediği değil, iktidarın istediği okullara gönderiyor.
Öğrencinin istediği okulun kontenjanı dolmuşsa ne olacak? İşin o
yanı da karanlık...
Trumpet gürültüsü
Dünyanın en güçlü devletinin başında dengesiz izlenimi veren bir
adam var.
Önce “Hazır ol Rusya, füzeler geliyor” diye Tweet atıyor. Aradan 24
saat geçmeden U dönüşü yapıyor:
“Suriye’ye saldırı ne zaman gerçekleşebilir, bunu hiçbir zaman
söylemedim. Belki çok yakın, belki de hiç değil” diye bir şeyler
geveliyor.
Aslında Trump korkuyor... Rusya Devlet Başkanı Putin 1 Mart’ta
Rusya’nın elindeki güçlü füzeleri açıklarken bir de simülasyon
yayınlamıştı. Görüntüde Rus füzeleri Miami’yi vuruyordu.
Trump muhtemelen karşı korku yaratmak istiyor.
Bu arada Beyaz Saray’dan bir jest...
Suriye’ye karşı savaşa karşı olanlar tweet, facebook mesajları
yanında Beyaz Saray’a telefon da açabiliyor, 202-456-1414 numarayı
çeviren itirazını söylüyor. Demokrasi adına güzel bir
uygulama...