Bugün 10 Kasım... Atatürk’ten ayrılığın 77. yılı... Bugün
gazetelerde duygulu başlıklar göreceksiniz:
- Atam emanetin emin ellerde, özlemle anıyoruz, Atam izindeyiz,
Minnettarız, gösterdiğin yoldan ilerliyoruz...vs..
Atatürk senede bir gün kâğıt üzerinde böyle anılır...
Senenin diğer günlerinde unutulur.
Heykelleri yıkılır. Birileri anıtını kaldırıp yerine çay bardağı
koymaya kalkar. Atatürk Orman Çiftliği’nde müze yakılır... Laiklik
rafa kaldırılır. Eğitim Arap emperyalizminin kucağına atılır, din
istismarı zirveye çıkar...
Atatürk’ün en büyük eserim dediği CHP’den ve milliyetçi geçinen
MHP’den ne ses çıkar, ne seda...
Atatürk demokrasinin temeline iki kavram yerleştirmiştir;
Bağımsızlık ve laiklik... Bağımsızlık olmadan demokrasi olmaz.
Çünkü o zaman sizi yönetecek olanları halk değil emperyalistler
seçer. Laiklik olmadan demokrasi olmaz çünkü ülke o takdirde dinin
değişmez kurallarına teslim edilmiş olur.
Bu iki ilkeyi kaybettiğimiz için ülke yolunu şaşırmış
durumdadır.
* * *
Mutlu bir azınlık Ata’nın ölümünden sonra Türkiye’yi “ABD’nin
gösterdiği yol”a soktu.
Ata’nın değil ABD’nin gösterdiği yoldan ilerleyerek bugünkü sefil
noktaya geldik.
O yüzden yılda bir gün: “Atam emanetin emin ellerde” diye yalan
söylüyoruz!