Muharrirlerin Şeyhi Burhan Felek 1950’lerde bayram yazılarına “Nerdeee o eski bayramlar” diye başlık koyardı. 1940’larda Refik Halid, 1920’lerde Ahmet Rasim’in eski bayramları özleyen yazıları da böyle başlardı. “Nerdeee o eski bayramlar” Eskiye özlem hiç bitmez... Çocuklukta bir yeni gömlek, salıncağa binmek için avucumuza sıkıştırılan beş kuruşcuk, küçük dünyamızı sevinçle doldururdu. Eller öpülür, eve dönülür, paralar sayılır, sonra doğru salıncağa gidilirdi... Hayatın lüksü, konforu bugün daha fazla... Ama eski tat yok.