Melih Aşık Milliyet Gazetesi

FETÖ muhabbeti...

Akşamları hangi kanalı açsanız Fethullah Gülen muhabbeti var. Meğer ne çok FETO uzmanı varmış... Ve ne çok FETO mağduru.. Hepsi yıllarca susmuş... Şimdi içlerini döküyorlar. Sene 2006... Nurettin...

06 Ağustos 2016 | 864 okunma

Akşamları hangi kanalı açsanız Fethullah Gülen muhabbeti var.
Meğer ne çok FETO uzmanı varmış... Ve ne çok FETO mağduru..
Hepsi yıllarca susmuş... Şimdi içlerini döküyorlar.
Sene 2006... Nurettin Veren diye bir adam çıkmıştı ortaya.. Gülen’in sağ kolu olan bu adam, onunla köprüleri atmış, bütün sırlarını açıklayacağını söylüyordu. Ne gazeteler ne kanallar ilgi gösterdi. Sonunda Kanaltürk’te Merdan Yanardağ onunla uzun röportajlar yaptı. Gerçekten dehşet verici bilgiler saçılıyordu etrafa. Kimse de çıkıp yalanlamıyordu.
Savcılara çağrı yapıldı... Bu itirafları suç ihbarı saymaları, Veren’in ifadesine başvurmaları istendi Hiç bir savcı yerinden kımıldamadı.
Çünkü Gülen siyasi iktidarın koruması altındaydı.
Planladığı bütün melanetler biliniyor ama bilmezden geliniyordu
Çünkü büyük bir görev üstlenmişti... Görevi devlet kadrolarındaki solcu, sosyal demokrat, ulusalcı kadroları tasfiye etmek... Yerine alnı secdeye varan, iktidarlara yardımcı adamlar yetiştirmek ve yerleştirmekti. Bir büyük görev de okullar açarak CIA adına dış ülkelere sızmaktı.
Turgut Özal’dan itibaren iktidarlar onu hep destekledi.
Ancak o tabansız bir taşerondu. Gün geldi iktidara ortak olmak istedi, o zaman ipler koptu. Kavga, kıyamet, darbe... Bugünlere gelindi.
Oyun açık oynandı. Ama kime sorsanız “Kandırıldık” diyor.
Kandırıldık diyenler bizi kandırıyor olmasın.


Büyük bir suç!

Laik, demokrat ve Atatürkçü. Özetle bu şekilde tanımlayabileceğimiz kadın öğretmenimiz Ege bölgemizdeki liselerden birinde öğretmenlik yapmaktadır. Günlerden bir gün okulun müdürü kendisini çağırır;
- Hocam der, bildiğiniz üzere size zorunlu olarak vermeniz gereken ders sayısı kadar ders veremiyoruz. Haftalık 6 saat açığınız var. Milli Eğitim Müdürlüğü’müz ilimizdeki özel okullarla bir anlaşma yapmış. Ders açığı olan öğretmenlerimiz istedikleri takdirde açık ders sayısı kadar bu okullarda ek ders verebilecekler. Ne dersiniz?
Kadın öğretmenimiz teklifi kabul eder, görevlendirildiği resmi yazıyla bildirilir, özel okulda dersler vermeye başlar.
Önceki gün ne mi olur? Evi polis tarafından basılır, didik didik aranır, ardından Emniyet Müdürlüğü’ne götürülüp sorgulanır. Gecenin geç saatlerinde denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakılır.
Evi neden mi basılmış?
Efendim, öğretmenimizin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi yazısıyla görevlendirildiği okul Cemaat’in okuludur. Bu okuldaki görevli öğretmenlerin ücretleri Cemaat’in bankası Bank Asya’ya yatırmaktadır. Öğretmenimizin suçu da Bank Asya’da hesabının bulunmasıdır.
Cemaatçilerin takibini anlıyoruz da...
Bank Asya’da hesabı var diye öğretmenin evine polis baskını düzenlemek, onu çevresinde itibarsızlaştırmak, ailesine korku salmak... Gerekli mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
DERTLERE ÇARE 21 Kasım 2024 | 214 Okunma Acemoğlu ve Atatürk 19 Kasım 2024 | 598 Okunma ÇANKIRI OPERASI 16 Kasım 2024 | 148 Okunma BALLI VURGUN 14 Kasım 2024 | 301 Okunma ŞAHSİ HESAP 12 Kasım 2024 | 275 Okunma