Melih Aşık Milliyet Gazetesi

Gazetenin muhatabı

Babıali tarihine damgasını vurmuş patronlardan birini, Erol Simavi’yi hafta başında kaybettik. Erol Simavi yalnızca patron değil gazeteci - patron olarak anılırdı. ‘Kalemini kır ama satma sakın’...

14 Haziran 2015 | 93 okunma

Babıali tarihine damgasını vurmuş patronlardan birini, Erol Simavi’yi hafta başında kaybettik. Erol Simavi yalnızca patron değil gazeteci - patron olarak anılırdı. ‘Kalemini kır ama satma sakın’ sözünün sahibi bir babanın oğluydu. Ağabeyi Haldun Simavi ile birlikte devraldıkları Hürriyet’in patron katında 41 yıl çalıştı. 1994 yılında gazetecilikten çekildi...
Bir dönem Hürriyet’te çalışmış olan Hasan Pulur ağabeyimizin Erol Simavi ile ilgili anıları onun “Olaylar ve İnsanlar’ın Peşinde Bir Ömür” adlı kitabına yansımıştır. Kitapta anlatılıyor:
“Hürriyet’in başına Arda Gedik ile Çetin Emeç getiriliyor. Her ikisinin de babası Demokrat Partili. Hasan Pulur ile Oktay Ekşi gazetenin sahibi Erol Simavi’ye çıkıp ‘Bizim muhatabımız kim? Yani Çetin Emeç ile Arda Gedik mi? Bu durum bize biraz ters geliyor?’ diyorlar.”
Olayın gerisini Hasan Pulur’dan dinleyelim.
“Erol Bey, Oktay’la beni alıp pencerenin yanına götürdü. Sokaktaki kalabalığı gösterip ‘Bakın muhataplarınız burada’ dedi. Biz anlamadık önce, sonra halkı gösterdiğini fark ettik. ‘Onlar okurlarınız. Sizin muhatabınız onlar. Siz başka şeye aldırmayın’ dedi. Bir patronun meseleye bu şekilde yaklaşması çok önemliydi. Ve biz hiçbir gürültü patırdı olmadan Arda Gedik ve Çetin Emeç’le çalıştık.”
“Haber için hiçbir masraftan kaçınmazdı. Resim altına Macaristan başkenti Budapeşte yerine Bükreş yazan adamı derhal işten atardı...”
Gazeteciliğe saygı halka saygıdır...


Oğlunun mektubu!
Baba, oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı. Yatağı güzelce toplanmıştı ve yastığın üzerine bir zarf bırakılmıştı. Adam dikkatle okudu:
“Sevgili Babacığım;
Sana bu satırları uzak bir yerden derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum. Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü Jale’yi aileye kabul edeceğinize emin değildim. Ben onu aşkla seviyorum. Ama biliyorum ki siz onun vücudunun her yerindeki küpeleri, işlettiği dövmeleri, o çılgın giyim tarzını asla onaylamayacaksınız.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
DERTLERE ÇARE 21 Kasım 2024 | 216 Okunma Acemoğlu ve Atatürk 19 Kasım 2024 | 600 Okunma ÇANKIRI OPERASI 16 Kasım 2024 | 148 Okunma BALLI VURGUN 14 Kasım 2024 | 301 Okunma ŞAHSİ HESAP 12 Kasım 2024 | 275 Okunma