Spor güzeldir... Futbol heyecan sporudur... Peki hayatın geri
kalanı...
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” diye ünlü ve güzel bir kitap vardır.
Cumhuriyet yıllarında tüm okullara tavsiye edilmişti. Grigory
Petrov bu kitapta Finlandiya’nın kalkınma ve ilerleme çabalarını
anlatır.
Orada Finli bir yurtsever olan Snelman’ın futbol meraklısı gençlere
öğütleri dikkat çekicidir... Der ki:
“Sizler Finlandiya’nın futbolda elde ettiği başarılarla
övünüyorsunuz. ‘Güçlü Ayak’ adlı kulübünüzün komşu ülkelere İsveç,
Norveç, Danimarka’ya davet edilmesine veya Macaristan’a giderek maç
kazanmasına sevinerek tezahürat yapıyor, gurur duyuyorsunuz.
Ben sizin sevincinizi paylaşmıyorum.
Sevgili ülkemiz Suomi’de adları ‘Güçlü Düşünce’, ‘Süt Üretimi”, ‘En
iyi Yumurta” ‘En Kaliteli Tahıl’, ‘Temiz Vicdan, ‘Yeni Fikirler”,
‘Mekaniğin Gururu’, ‘Müreffeh Halk’ adlı kulüpler olsaydı bu beni
daha çok sevindirirdi.
Ben sizlerin sadece Macarları ayakla topa vurarak yenmekle
yetinmemenizi, aynı zamanda Almanları, Fransızları, İngilizleri
beyniniz, kalbiniz ve iradenizle bilim, ustalık, ticaret, sanat,
hukuk düzeni gibi alanlarda ülke refahının artırılması için halkın
verdiği mücadelede yenmenizi istiyorum.
Şu kuralı unutmayın... Oynanan oyun saha dışında sürdürülemez. Genç
Finlandiya’ya top peşinde koşturmaktan başka bir şey beceremeyen
insanlar lazım değil. Ülkemizin Fin halkının ekonomik, sosyal,
düşünsel ve manevi potansiyelini harekete geçirecek ve bu sürece
öncülük edecek güçlü şahsiyetlere ihtiyacı var.
Finlandiyalı gençler sizin göreviniz topu daha uzağa ve daha
yükseğe atmak değil, ülkenizin gelişmesini ve halkınızın
yükselmesini sağlamaktır.