Resmi Gazete’de 17 Şubat’ta yayımlanan “Milli Güvenliği Tehdit
Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları” hakkındaki
Başbakanlık genelgesi bir harika...
Memurları amirlerin karşısında kurbanlık koyuna çeviren genelge,
“legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla ilişki
kuran” memurlara da ceza öngörüyor.
Memur bir sivil toplum kuruluşunun legal görünüm altında illegal
faaliyet yürütüp yürütmediğini nereden bilecek? Elbet bilemez. O
zaman ne yapacak? Bakarsın illegal faaliyet yürütüyordur, diye
düşünerek legal faaliyet yürüten yapılardan da uzak duracak.
Üstelik de ülkemizde malum, bugün legal olan bir yapı iktidarın
işine gelmediği anda birden illegal ilan edilebilir.
Legal görünümlü illegal bir genelgedir yayımlanan...
Rus’un RPG’si...
Şu günlerde internette bir resim dolaşmaya başladı. Bir özel
harekâtçı polis, duvara “Ey Rus, sizin RPG’niz varsa; bizim de
RTE’miz var” yazmış, sonra da önüne geçip resim çektirmiş. Bundan
birkaç gün önce de iki özel harekâtçı Cumhurbaşkanı’na sevgilerini
belirten bir şeyler yazıp, önünde resim çektirmiş, Cumhurbaşkanı da
bir konuşmasında bundan duygulandığını belirtmişti. Okurumuz diyor
ki:
“Aslında bu son fotoğrafta Cumhurbaşkanı’na düpedüz hakaret
ediliyor. RPG, malum Sovyetlerin geliştirdiği ve ürettiği bir
tanksavar roketi. Özellikle de Afganistan ve Ortadoğu’daki yasa
dışı gurupların çok kullandığı, tehlikeli bir Rus silahı. Şimdi bu
aklı evveller, akıllarınca yağcılık yapmak için Cumhurbaşkanı’nı
bununla eşleştirmişler. Onu, yasa dışı gurupların kullandığı bu
tehlikeli Rus silahına benzetmişler. Cumhurbaşkanı tutar da bu
resmi de överse yanlış olur, uyaralım.”
FİDAN
Atatürk döneminin ünlü gazetecisi Falih Rıfkı Atay anlatır...
Atatürk’ün Çankaya’daki bahçesini yapan müdür konuşmaktadır:
“Bahçeyi dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağaç, Atatürk’ün
geçeceği yolu kaplıyordu. Ağacın bir yanı havuz, bir yanı dik bir
yokuştu. Atatürk ağaca yaslanarak güçlükle karşı tarafa geçti.
Atıldım:
- Emrederseniz hemen keseyim efendim, dedim...
- Yüzüme baktı:
- Yahu, dedi, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki
keseceksin?
***
Bahçenin müdürü bugün yaşasa herhalde şöyle diyecekti:
- Efendim keselim, yerine birkaç fidan dikeriz...
Şimdikiler öyle yapıyor. Ağaçları caniyane kesiyor, yerine fidan
diktiklerini söylüyorlar.
Üstelik o fidanları ne gören var, ne tutup tutmadıklarını
bilen...
Türkiye’yi bölgenin
“Parlayan yıldızı yapacağız” dediler,
“patlayan yıldızı” yaptılar…
***
40 yaşındaki kamyon şoförü
“İktidara sövdü” diye eşi hakkında suç duyurusunda bulunmuş!
Yalakalık öyle yaygınlaştı ki, millet kimseyi bulamayınca eşini
ihbar etmeye başladı!
Akif Kökçe
KAPLAN
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, TRT’de katıldığı programda
Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut’a da verip veriştirdi:
- Asker dayatması ile getirildi. Cumhurbaşkanı’nın bileğini büktü,
dedi...
Sosyal medyada Yusuf Kaplan doğal olarak AKP’liler tarafından topa
tutuluyor.
“İdam edilsin” başlığı altında atılan tweetlerden ikisi
gülümsetiyor.
“Hacca gidip şeytan taşlarken cemaatin kafasına bilerek taş atan
Yusuf Kaplan idam edilsin.”
“İslam ülkelerinin saç şekillendiricisi jöleyi aşağılayıp, gâvur
batının briyantinini yücelten Yusuf Kaplan idam edilsin.”