Sene 1741... Türkiye’de ilk matbaanın kurucusu İbrahim Müteferrika, kâğıt ihtiyacını karşılamak üzere kâğıthane kurmaya karar verir. Kağıt ustası getirmesi içinHotinli Arslan adlıMusevi’yi Lehistan’a (Bugünkü Polonya) gönderir. Onun aracılığıyla üç kâğıt ustası getirir. Bu ustalarla yaptığı sözleşmeye göre kurulacak kağıthanenin gerekli malzemelerini devlet sağlayacak, ustalar kâğıthanenin bütün aletlerini kendileri üretecek ayrıca yanlarına verilecek kişilere kâğıt yapımını öğretecek... Bu hizmetlerinin karşılığında kendilerine dönemin koşullarına göre çok yüksek ücret ödenecektir. Lehistanlı ustalar hemen harekete geçerler ve kâğıthaneyi o zamanki adı Yalakabad olan Yalova’nın yine o zamanki adı Saruhanlı olan bugünkü Elmalı köyü yakınlarındaki Hark Deresi üzerinde kurarlar.
Yolu bugün Yalova’ya düşenler o kağıthaneyi göremezler ama o kağıthanenin ve kurucusunun anısına ithafen kurulan İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi’ni ziyaret edebilirler... Kâğıdın nasıl üretildiğini, dönem dönem hangi aşamalardan geçerek bugünkü durumunu aldığını görebilirler. Dahası... Yanlarında bir miktar kuru odun parçaları getirirlerse müzedeki ustaların yardımıyla kendi kâğıtlarını üretip yanlarında götürebilir, eş, dost ve arkadaşlarına gururla gösterebilirler. Bu müzeyi duymuş muydunuz? Sanmıyoruz. Yolunuz o taraflara düşerse ziyaret etmenizi salık veririz...