Referanduma götürülen anayasa paketinin bir kritik yanı da
cumhurbaşkanı kararnameleri...
Mevcut sistemdeki kanun hükmünde kararnamenin (KHK) yerini yeni
sistemde cumhurbaşkanlığı kararnamesi alıyor. Ancak önemli
farklarla.
Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu, TBMM’nden yetki kanunuyla yetki
almadan KHK çıkaramıyor. Verilen yetkinin konusu ve süresi
bellidir. Oysa, değişiklik gerçekleşirse cumhurbaşkanı böyle bir
yetki kanununa gerek olmadan süresi ve konusu sınırsız (temel
haklar hariç) kararname çıkarabilecektir.
İkincisi... Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı bütün
KHK’ler hemen TBMM’nin onayına sunulmaktadır ve onaylanması
zorunludur. Değişikliğe göre yeni rejimde cumhurbaşkanı kararnamesi
TBMM onayına tâbi olmayacaktır.
Cumhurbaşkanı kararnamesi, Meclis’e uğramadan, Resmi Gazete’de
yayımlandığı anda yürürlüğe giriyor. Meclis tamamen devre dışı
kalıyor...
Öte yandan... Anayasa’ya göre; (Madde 7) “yasama yetkisi” TBMM’ye
aittir ve devredilemez. Bu madde yürürlükte kalmaktadır. O yüzden
yeni düzende cumhurbaşkanı kararnamesi Anayasa’ya aykırı bir durum
arz ediyor.
Bir parti cumhurbaşkanı kararnamesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne
gidebilir. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin ne kadar sürede karar
vereceği belli değildir. Üstelik vereceği karar geriye yürümez. Atı
alan Üsküdar’ı geçmiş olacaktır.
Yalnızca kararname yetkisi bile yeni rejimin demokrasi ile
mesafesini ortaya koyuyor...
Yeni bakanlar!