Eşimin bir yakınının hastalık haberi geliyor... Acele toparlanıyoruz... İstikamet Kırklareli. Bir araçla Esenler otogarına yollanıyoruz. Moda’dan otogar 1 saat 15 dakika sürüyor. Sadece otogarın kapısından giriş için 10 dakika sıra bekliyoruz. Otobüsü beklerken tuvaleti ziyarete gidiyoruz. Bir belediye işçisi yerleri yıkıyor. Taşlar kaygan. “Kardeş şuraya ‘Dikkat kaymayın’ falan diye bir levha koysanız” diyecek oluyoruz. Cevap:- Koysak da dinleyen kim beyim, bizim vatandaşı bilmiyor musun, diyor bilgiç bilgiç.Otobüs bizi üç saatte Kırklareli’ne indiriyor. Sıradaki taksiye doğru ilerlerken daha yakında olan bir başka taksinin şoförü koşup eşimin elindeki bavulu alıp sıradaki taksiye kadar taşıyor. Alışık değiliz bu kadar nezakete. Taksilere binip iniyoruz. İlk izlenim... Şoförler bilge adamlar. Sokaktaki insanlar telaşsız. Kimsenin acelesi yok. Caddelerde yaya geçidi bol, yayalar karşıdan karşıya geçerken araçlar durup yol veriyor. Avrupa’da geçerli, İstanbul’da geçerli olmayan bu terbiye şehirde sıkı sıkıya uygulanıyor. İnsanlar nazik. Kafelerde fiyatlar makul. Çay 7.5 liradan başlıyor. İki adımda bir köfteci var. Bu ilin köftesi ünlü. Doğrusu, köfteyi gayet lezzetli yapıyorlar....