CHP’de genel başkan adayları “Ben de varım” diye birer birer ortaya atılırken, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal bir deklarasyon yayımlayarak sorunun “kişi” sorunu olmadığını hatırlattı ve dedi ki:
- İnancım odur ki, bir fikre, kadroya, tabana, örgüte, halka dayanmayan ama kişisel hırslara, pazarlıklara, delege hesaplarına dayalı bir hareketin başarı şansı olmadığı gibi, benim de böyle bir yapıda yerim yoktur.
Mevcut liderlikle ilgili saptaması şuydu:
- Gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi’ne, temel kodlarına aykırı, genetiğini bozan “küresel”, “yabancı” bir yazılım yüklenmiştir. Bu anlamda anti-virüs programı da zaten partinin hafızasında, tarihinde ve ilkelerinde saklıdır.
Kocasakal’ın projesi ise şuydu:
“CHP ve Kemalizm Türkiye için bitmiş bir proje değil; aksine yarım kalmış ve tamamlanması gereken bir projedir. Bu proje tam bağımsızlık, Ulu Önder’in “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” ifadesinde somutlaşan ortak aidiyet duygusuna sahip millet olma, üretime dayalı kalkınma, hakça bölüşme, bilimsel eğitim temelli çağdaşlaşma ve manevi değerlere sahip çıkma, kısaca onurlu fertlerden oluşan bir millet olarak huzur ve refaha erişme, sulh içinde yaşama projesidir. Bu milli bir projedir, emperyalizme direniş projesidir.”