Vatandaşın biri şarkıcı Mabel Matiz’in klibinde “bir dolar”ların kullanıldığını görünce yememiş içmemiş, savcılığa “FETÖ propagandası yapılıyor” diye ihbarda bulunmuş. Normal bir ülkede normal bir savcının bu trajikomik ihbarı yapan vatandaşın ahlaken ya da ruhen sorunlu olduğuna karar verip ihbarla ilgili hiçbir işlem yapmaması gerekirken öyle olmamış. Savcı ihbarı ciddiye almış, Mabel Matiz’i ifadesine başvurmak üzere makamına çağırmış.
Eski savcı dostumuza, söz konusu savcının ihbarı ciddiye almasına ne dediğini sorduk, onu haklı buldu, şunları söyledi:
- Öyle bir dönemden geçiyoruz ki deli saçması da olsa, ihbarın konusu FETÖ ise savcılar mutlaka etkileniyor. Herhangi bir işlem yapmazsa, ihbarcının bunu da ihbar konusu yapması halinde FETÖ’cü ya da en azından FETÖ’yü kollayan biri olmakla damgalanmaktan, başının derde girmesinden korkuyor. O korku nedeniyle de saçma sapan da olsa ihbarı ciddiye almış gibi yapmak zorunda kalıyor. Bu tavır FETÖ ile mücadelenin ciddiyetini etkiliyor. Bir yandan da kimi masum yurttaşlar bu sebepten okkanın altına gidiyor...
Bağımsız yargının da işi zor!
Troçki müzesi
Orta Asya’da Tacikistan’da, Müslüman din adamları camilerde topladıkları bağışlarla Lenin heykelini restore ettirmişler.
BBC’nin verdiği habere göre, Lenin’in Şaruz kentinin merkezinde bulunan heykeli iki yıl önce kimliği belirsiz kişilerce devrilmiş, eli kırılmış. Yeniden dikilen heykele yeniden el yapılırken heykel altın rengine boyanmış. İlginin sebebi heykelin tarihi değeriymiş. Bu satırları okurken Büyükada’daki Arap İzzet Paşa Köşkü hatırımıza geldi. Kızılordu Komutanı Troçki Rusya’dan kaçtıktan sonra 4.5 yıl Büyükada’da yaşadı. Kitaplarını bu adada yazdı. Troçki’nin Meksika’da yaşadığı ev müze yapıldı. Büyük ilgi görüyor. Büyükada’da yaşadığı köşk ise yıllardır yıkık durumda. Sahipleri satmak için izin bekliyor. Bu köşk de pekâlâ görkemli bir müze olabilir. Olmalı...