10 Kasım günü ekranlarda gece yarısına dek Atatürk’le ilgili filmler, programlar, açık oturumlar izleyeceksiniz. Gazeteler “Atam izindeyiz” gibi kocaman manşetlerle çıkacak, sağa sola Atatürk’lü bayraklar asılacak, sosyal medya Atatürk özdeyişleriyle, çarpıcı fotoğraflarla dolup taşacaktır. Atatürk sevgisi bir günlüğüne tavan yapacaktır.
Ertesi sabahtan itibaren ise hayat eskiye dönecek, bir günlük tantananın ardından, Atatürk’ün vasiyetine hiç benzemeyen bir Türkiye manzarası tekrar önümüze serilecektir.
Atatürk’ün ilkeleri, idealleri, tasarımları geçen yıllar içinde terk edilmiştir.
Laik eğitim, halkçı politika, çağdaş kültür, muasır medeniyet, bağımsızlık yemini, hâkimiyet milletindir sloganı, devrimcilik, bilimsellik, sanata saygı gibi Ata’nın yücelttiği kavramlar uzağımızda kalmıştır.
İşin daha da garip ve hazin olanı... Bugün yaşanan çıkmazlar tartışılırken suç ve sorumluluk yine Atatürk dönemine atılmaktadır.
Aradan geçen 82 yıl hiç yaşanmamış, Atatürk aramızdan ayrılırken görevi genç nesillere devretmemiş gibi...