İnsani, sosyal, siyasal faturası bir yana... Suriyeli göçmenler
için şimdiye kadar harcadığımız para yaklaşık 8 milyar euro. Bundan
sonra ne kadar harcayacağımızı tam olarak kimse bilmiyor. Bu
göçmenler Türkiye’de kalıp AB kapılarına dayanmasaydı yüklendiğimiz
mali külfet Batı’nın umurunda olmayacaktı. Ne zaman ki hesapları
çarşıya uymadı, göçmenler kafileler, kitleler halinde AB kapılarına
dayanmaya başladı, işte o zaman işler değişti. Almanya başta olmak
üzere “İnsan hakları şampiyonu” Batı’nın şu andaki tek derdi, ne
yapıp edip minimum bedelle göçmen faturasını ilelebet Türk halkının
üzerine yıkmak.
Almanya Başbakanı Merkel hanımefendinin mültecileri Türkiye’de
tutmamız karşılığında verdiği vaatler yuvarlak laflardan ibaret. AB
adına lûtfettiği rakam devede kulak. O para da gelir mi gelmez mi?
Kaç yılda gelir? Taraf’ta Süleyman Yaşar, AB’nin bugüne dek taahhüt
edip de ödemediği toplam 4.2 milyar dolarlık alacağımız olduğunu
ancak bu alacağı isteyemediğimizi yazdı dün. Merkel’in vaatlerine
dönersek... AB’nin destek olması için tüm üyelerin mutabakatı
gerekir. Bir üye bile çekimser kalırsa AB destek olamaz. O yüzden
Merkel’in tek başına verdiği vaatlerin de kıymeti harbiyesi
bulunmuyor. Bunlar sadece kendi kendimizi uyutmamızı sağlıyor.