Kritik dönemeçlerde AKP’den yana tavır sergilemekle birlikte... MHP lideri Devlet Bahçeli koalisyon sürecinde iyi bir politika izliyor. AKP’ ye, siz gidin HDP ve CHP ile konuşun, bütün olasılıklar tükenince bana gelin, diyor. Yani, bana koalisyon ortaklığını lütuf veya ikram gibi getirmeyin, yarın karşıma ricacı olarak gelin demek istiyor. Ağırdan alıyor, pazarlık gücünü yüksek tutuyor. HDP benzer bir yol izliyor.
CHP ise koalisyon için yanıp tutuştuğunu gizlemiyor...
Seçimin sona erdiği saatlerden bu yana aynı terane ağızlarında:
- Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayız...
Siz hiç hükümetsiz kalan bir ülke gördünüz mü? Bir ülke neden hükümetsiz kalsın... Bir büyük laf daha :
- Çözümsüzlüğün tarafı olmayacağız...
Sanki AKP’nin sorunlarını çözüme ulaştırmak gibi bir görevleri de var...
CHP’nin bu tavırla gireceği bir koalisyonda ağırlığını koyarak belli konuları çözeceğini bekleyenler boşuna beklerler.
CHP seçim kampanyasında AKP ve Tayyip Erdoğan’a en ağır sözcüklerle saldıran partiydi. Bugün ise en mültefit ve ezik parti.
Kılıçdaroğlu, yeni bir seçim kampanyasında söyleyebileceği sözleri şimdiden tüketti.
Ramazan nasıl geçti?
Oruç tutmuyor, diye teşhir edilenler,
Oruç tutmuyor, diye dövülenler,
“Çinli” diye saldırıya uğrayanlar,