Lord Kinross, “Bir Milletin Yeniden Doğuşu” adlı kitabında harika bir tespit yapıyor. “Bu millet adam olmaz, bu milletle bir yere gidilmez” şeklinde kestirme yargılarla halkı küçümseyenlere anlayacakları dilden ders veriyor. Atatürk’ün yurt sevgisinin kaynaklarını anlatırken O’nun Türk insanına bakışını bakın nasıl özetliyor:“Mustafa Kemal Türk halkı üzerinde hayale kapılmıyordu. Onun katı, tutucu, kadere inanır, zekâ ve inisiyatif bakımından ağır davranışlı olduğunu bilmiyor değil. Ama aynı zamanda inatçı, sabırlı, dayanıklı, savaşçı, üstlerine bağlı ve gerekirse aldığı emre uyarak canını vermeye hazır olduğunu da biliyordu.Atatürk, Türk insanını iyi tanıdığı, ona güvendiği, iyi yönetilirse üstün niteliklerinin öne çıkacağı inancıyla hareket etmişti. Samsun’a çıktığı gün yurdun yer yanında isyanlar birbirini kovalıyordu. Yunanistan ordusu İzmir’e çıkmış, ardından hiç direniş görmeden Manisa ve Aydın’a yürümüştü. Bu koşullarda ancak halkına sonuna kadar inanan bir lider mücadeleye devam edebilirdi. O devam etti.”Ülkemizin insanı iyi yönetilirse her türlü güçlüğü yenebiliyor, büyük işler başarabiliyor.Öyle olmasa dünya coğrafyasının en güzel yerlerinden birinde asırlardır var...