Mizah hayatımızın tuzu biberidir. Ruhun gıdasıdır. Hayatın acılarına vurulan fiskedir. Olumsuz düşüncelerin hapishanesinden kurtarır bizi... Sığ gündemlerden sıyrılmamızı, nefeslenmemizi, neşelenmemizi sağlar. Başka?
Bakın mizahın gücü başka nelere yarıyor... Psikiyatr Alper Hasanoğlu’nun “Hayat ve Diğer Hastalıklar” adlı kitabından okuyoruz (S.175):
“Psikoterapide de mizah en önemli tedavi edici müdahale yöntemlerinden biridir. Psikoonkolojide mizah yoluyla limbik sistem aktive edilip endorfin salgılanması sağlanarak iyilik hali artırılmaya çalışılır. Almanya’da göğüs kanseri ameliyatı ve kemoterapisi gördükten sonra hastaların rehabilite olmaları için kurulan bazı kliniklerde mizah, rehabilitasyonun önemli bir parçası olarak kullanılır. Mizah tabii ki saçma fıkraların ardı ardına okunması değildir. Farklı bakış açıları sunarak, alışılmadık gözlemlerde bulunarak, bir anlamda provoke ederek gülmesi sağlanır hastaların.”