CHP Meclis’te iki gündür, küçük çocukların tecavüze uğramasını meşrulaştıran kanun tasarısına karşı takdire değer bir mücadele veriyor. Hükümete zor anlar yaşatıyor.
Ne var ki aynı CHP demokrasinin tecavüze uğramasıyla ilgili olarak
pek aynı duyarlığı göstermiyor.
“Başkanlık” diye gündeme sokulan rejimin üzerinde düşündükçe
insanın hayreti artıyor. Başkan olan kişi her türlü kanun gücünde
kararnameyi çıkarabiliyor, yargıya, devlete, üniversiteye her türlü
atamayı keyfince yapabiliyor. Yasama ve yargı sıkı sıkıya yürütmeye
yani Başkan’a bağlanıyor. CHP Milletvekili Muharrem İnce durumu
muhalefet açısından şöyle değerlendiriyor:
- Sadece yasama, yürütme, yargı değil, muhalefet de yargı üzerinden
“Partili Cumhurbaşkanı”na bağlanıyor. Bu sistemde Meclis’teki
partilerin, milletvekillerinin ve genel başkanların yetkileri
İçerenköy mahallesinin muhtarından daha fazla olmayacak. Meclis
siyasette devre dışı kalacak. Tüm milletvekilleri “etkisiz yetkisiz
memur” konumuna düşecek.
? ? ?
CHP 3 Aralık’ta Adana’da miting yapıyor, sloganı:
“Ülkeyi böldürmeyelim”
Ülke bölünür mü bölünmez mi bilemeyiz. Ancak daha kesin bir şey
var.
Türk Tipi Başkanlık adı verilen ancak dünyadaki başkanlık
sistemlerinin hiçbirine benzemeyen bu yapılanma öncelikle
demokrasiyi ortadan kaldırıyor. Resmen aşiret sistemi getiriyor.
CHP dersine iyi çalışmalı.