Yeni Türkiye’yi kuruyoruz. Dindar nesil yetiştiriyoruz... Diyenlerin eğitimin her alanında Osmanlı ve Arap kültürüne özenen saçmalıkları birbirini izliyor. İşte CHP Milletvekili Şanal Sarıhan, müzik müfredatındaki yenilikleri! aktarıyor:
- Yeni müfredata göre çocuklar ilkokul birinci sınıftan itibaren “ilahi”, yedinci sınıfta da “tekbir” ve “salat-ı ümmiye” ile segâh ve hüzzam makamlarını öğrenecek, buna karşılık basit kanonları ve çoksesli şarkıları öğrenemeyecek. Popüler müzik de müfredattan çıkarılırken, yerine mehter müziği ve dini müzik konuldu.
Bu arada orta öğretim ve üniversite sınav sistemleri değiştiriliyor? Amaç ne olabilir? Yukarıdaki zihniyet eğitimi çağa uydurmak amacında olabilir mi? Yoksa tek hedef eğitimi daha fazla dinselleştirmek midir? Ne dersiniz?
“Eskiden cenaze yıkayacak imam yoktu” diyorlar.
Şimdi o kadar çok ki, bazıları sıkıntıdan darbe yapıyorlar.
G.E
Kirpi Cafe...
İstanbul’da Kirpi Cafe adlı bir zincir var. Geçenlerde Anadolu yakasında bir Kirpi Cafe’de kahvemizi yudumlarken çalışanlara sorduk:
- Burada kirpi var mı?
Ne ilgisi var, gibi yüzümüze baktı. Adı “Kirpi” ama içinde kirpi yok!
Oysa Japonya’nın başkenti Tokyo’da çok ünlü bir “Kirpi Cafe” var. Bu kafede yiyip içiyor canınız isterse tel kafeslerdeki kirpileri elinize alıp sevebiliyorsunuz. Hatta evde beslemeye niyetiniz varsa küçük bir para mukabili satın alabiliyorsunuz. Bizde niye yok!
Bibliyofil misiniz?
Bilin bakalım bibliyofil ne demektir?
Bibliyofil “kitap sever” demektir...
Peki biblioman ne demek?
Kitabını sıkı koruyan, kimseye ödünç olarak bile kitap vermeyen demek...
Ya bibliobibuli... Bu da çok okuyan ve adeta okuyarak sarhoş olan kişilere takılan addır... Kitapseverler için güzel günler başlıyor...
Ekim’de Frankfurt, kasımda TÜYAP kitap fuarı var.
Peki kitap nedir, nasıl tarif edilir?
Halit Çelikbudak dostumuzun Almanya’dan yazdığına göre...