“...Burada bir sırrı açıklayacağım. Başbakan Yardımcımız Mehmet (Şimşek) Bey’i Merkez Bankası’nın başına getirmek istedim. O dönemin Cumhurbaşkanı (Ahmet Necdet Sezer) ‘Olmaz’ dedi. ‘Sayın Cumhurbaşkanı, niye olmaz?’ dedim. ‘Olmaz’ dedi. ‘Yoksa’ dedim ‘Hanımını başörtülü zannediyor da onun için mi olmaz diyor.’ ‘Sayın Cumhurbaşkanım, Mehmet Bey’in hanımı başörtülü değil, hatta Amerikalıdır’ dedim. ‘Yok, ben istemiyorum’ dedi. Böyle devlet yönetimi olabilir mi? Mehmet Bey’i Merkez Bankası başına getiremedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün Gaziantep’te anlattığı bu olayı dinleyince ilk düşüncemiz ne mi oldu?
“Ne güzel, ne demokratik günlermiş o günler” dedik ve şöyle devam ettik.
“Başbakan, Cumhurbaşkanı’na filanca kişiyi falanca göreve getirmek istiyorum, neden karşı çıkıyorsunuz? Bana sebeplerini söyleyin, diyerek adeta hesap soruyor. Bugün böyle bir şey mümkün mü? Binali Yıldırım’ın bırakın bu şekilde hesap sormasını, hesap sormayı aklından geçirmesi bile mümkün mü?”