Siyasette çelişki mi arıyorsunuz... MHP’nin, daha doğrusu Devlet
Bahçeli’nin “Başkanlık sistemi”yle ilgili tavrını izleyiniz... En
güzel örnektir...
Devlet Bahçeli’nin durup dururken bu sistemi gündeme getirmesinin
temel gerekçesi ne? Cumhurbaşkanı Anayasa’ya uymuyor, fiilen başkan
gibi davranıyormuş. Bu hukuksuzluk böyle devam edemezmiş, bir an
önce ortadan kaldırılması lazımmış.
Doğru da... Hukuksuzluğun giderilmesinin yolu ona hukuki kılıf
giydirmeye çalışmak mı olmalıdır, yoksa hukuksuzluk yapanı anayasal
sınırlar içine çekmek mi? Bugün fiili durum yaratarak Anayasa’yı
çiğneyen kişinin başkan seçilirse yeni fiili durumlar
yaratmayacağının garantisi var mı? O zaman da yeni fiili duruma
uysun diye yine Anayasa’yı mı değiştireceğiz?
Nereye kadar sürecek bu?
Meclis’teki oylamada başkanlığa evet diyeceklermiş ama referandumda
hayır oyu kullanacaklarmış!
Başkanlık sistemi kötü ise neden Meclis’te “evet?”
Yok, başkanlık sistemi iyi ise neden dışarıda “hayır?”
Bir başka soru; referandumdan hayır çıkarsa... Bugün fiili durum
yaratan kişi kendiliğinden anayasal sınırlar içine girecek mi?
Parlamenter sisteme dönülecek mi? İktidar ve başkanlığın en güçlü
adayı böyle bir söz veriyor mu? MHP’nin “referadumda hayır çıkma
ihtimali” üzerine bir planı var mı? Varsa nedir?
Vatandaşın aklıyla alay ediyorlar adeta...
Sandıktan ne çıkar?
MHP, başkanlık manevrasında kendisini kamuoyuna izah
ederken:
- Biz başkanlık teklifinin referanduma sunulmasına yardımcı oluruz
ama referandumda hayır deriz, diyor.