Yazar Yavuz Alogan, Veryansın TV’deki yazısında, sokakta, ulaşım aracında, evde, yatakta, yemekte, tuvalette, her yerde başını cep telefonuna eğmiş “reels” denilen kısa video akışına takılan insanın neler gördüğünü anlatıyor:“...Mesela bir genç, zekâ kıvılcımları saçan komik bir video seyredip kahkahalara boğuluyor, neşeleniyor; hemen ardından tarikat şeyhiyle evlendirilen küçük kız çocuğuyla ilgili bir video izleyip öfkeleniyor; hemen sonra Cumhuriyet’in elden gittiğini anlatan bir video izleyip umutsuzluğa kapılıyor; fakat sonra bir siyaset esnafının atıp tutmalarını izleyip umutlanıyor; Madımak katliamı davasının düştüğünü anlatan bir video izleyip sinirleniyor; ardından, gencin ifade edemediği bastırılmış duygularını dile getirenbir ajitatörün öfkeli videosunu izleyip coşkun bir cesaret kazanıyor; kaçak göçmen cinayetiyle ilgili bir video izleyip korkuya kapılıyor; arada kürdilihicazkâr bir şarkı dinleyip efkârlanıyor; derken pornografik bir klip izleyip uyarılıyor..”Bütün bu duygu iniş çıkışları bir dakikalık aralıklarla cereyan ediyor. Peki, o insan hangi konuda fikir edinmiş oluyor? Zihninde ne tortu kalıyor? Yoksa beyni sadece bir görüntü çöplüğüne mi dönüşüyor?...