Rusya ile düşmanlık sonucu bu yıl 6 milyon Rus turisti kaybetmiş
durumdayız... O kadarla kalmadı. Büyük turist gemileri İstanbul’a
uğramaz oldu. Almanlar, İsrailliler, İngilizler gezi programından
Türkiye’yi çıkardı. Alman firmalarının Türkiye’de yaptığı çeşitli
seminer ve iş toplantılarını organize eden bir dostumuz:
- Bizim işler tamamen durduğu gibi bu durgunluktan tam 47 sektör
etkilendi, diyordu dünkü sohbetimizde.
Ekonomik daralma ve işsizlik dalgasının etkileri giderek daha
acıtıcı oluyor.
Bu kriz nereden başladı? Rus uçağını düşürmemizle...
Ancak Rusları kızdıran ve gazaba getiren uçağın düşürülmesinden çok
olay sonrasında üzüntü belirtecek yerde bunu fiyaka konusu
yapmamızdır.
Ruslar barışmayı ister havadalar. Ankara’nın yapması gereken
süratle iki ülke ilişkilerini yumuşatıcı adımlar atmak. Özür
dilemeden de yeniden yakınlaşma sağlanabilir. Ne var ki bizimkiler
hiç o havada görünmüyor. Hâlâ her fırsatta Rusya’ya meydan
okuyorlar. Neden? Çünkü Ankara’nın Esad’ı devirme hevesi devam
ediyor, Rusya Esad’ın yanında yer aldığı için Moskova da düşman
kabul ediliyor.
Peki Esad’ı devirmek bize ne kazandıracak? Esad devrilince oradaki
iç savaşın kızışarak devam edeceği ve yaşanan sorunların daha
ağırlaşacağı hâlâ anlaşılamadı mı? Rusya ile düşmanlığın tek bir
faydası var mı?
Halkın çıkarlarına ters, akıl dışı bir dış politikanın zararlarını
milletçe çok pahalı ödüyoruz.
ATASOY
Profesör Sevil Atasoy, Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda yer aldı. Dışişleri Bakanlığı’nın adayı olan Atasoy, New York’ta yapılan seçimde 14 adayı geride bıraktı. 54 ülkenin yarıştığı seçimde Atasoy 40 oy alarak birinci oldu... Prof. Atasoy’u ve başarıda emeği geçen BM nezdindeki Türk Delegasyonunu kutluyoruz...