Hükümetin halen hazırlanmakta olan yeni bir KHK ile silah
ruhsatı alınmasını kolaylaştıracağı bildiriliyor.
Bu haber tam da AKP’nin kendi taraftarlarını silahlandırdığı
haberlerinin üzerine geliyor.
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek bir televizyon yayınında ifşa
etti:
“Muazzam bir silahlanma oldu. Pompalı tüfeği alan evine
atıyor.”
Rize Valisi Erdoğan Bektaş silahlanmaya karşı olduğunu, silah
ruhsatı isteyenlerin engellenmesi gerektiğini söylerken ne
demişti:
“Manisa’da iki yılda verdiğim silah ruhsatının beş katını Rize’de
üç ayda verdim...”
Edirne Valiliği’nin silah ruhsatı isteyenlerden Valiliğin uygun
gördüğü dernek ve vakıflara 10 bin liraya kadar varan miktarlarda
bağış yapmasını istediği, bu bağışı yapanlara ruhsatı verdiği
gazetelerde yer alıyor.
“Osmanlı Ocakları 1453” adını taşıyan AKP yandaşı örgütler
silahlanma çağrısı yapıyor, ölmek ve öldürmekten söz ediyor. İlginç
olan hükümetten ya da AKP örgütlerinden bu silahlanma hamlesine
karşı bir yalanlama veya eleştirinin gelmiyor oluşu...
Bu yoldan nereye varılır? İç savaşa...
Bir devlet büyüğünün “İç savaş patlarsa ezer geçeriz” dediği
rivayet edilirken... Ali Sirmen dostumuz sütununda iç savaşın
sürdüğü ülkeleri hatırlatıyor...
Libya, Suriye, Irak, Yemen vb... İç savaşın taş taş üzerinde
bırakmadığı bu ülkelerde mutlu olan grup veya parti var mı?
Ya “Bu iç savaşı ben kazanır ömür boyu mutlu yaşarım”
diyebilen?
Başkanlık kebabı!
Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili
Mustafa Şentop, Trakya Üniversitesi akademik yıl açılışında yeni
anayasa ve başkanlık sistemi hakkında konuşuyor. Diyor ki:
“Bizim önerdiğimiz model üniter başkanlık... Çift meclis meselesi
var Amerika’da, bizim önerimiz tek meclis. ABD’de iki turlu seçim
olur, Türkiye’de tek dereceli iki turlu seçim yapılacak.”
Şentop’un konuşmasından elde hazır bir başkanlık sistemi taslağı
olduğu anlaşılıyor. Neden açıklanmıyor bu taslak? 2012 yılında
Meclis’e sunulan bir taslak var. Sanılır ki AKP o taslağı Meclis’e
yeniden getirecek... Demokrasiyle ve hukukla ilgisiz bir taslaktır
o... Adı Türk Tipi Başkanlık sistemi... SBF öğretim üyesi Doçent
Murat Sevinç adı başkanlık olan sistemin başkanlıkla ilgisini özel
bir örnekle anlatıyor:
“1990’larda Londra’daki bir Türk lokantasının yemek listesinde
İskender kebap bulunurdu. Tavuk etiyle yapılıyordu. Etin altındaki
ekmek, pide değildi. Yanına yoğurt konulmuyordu. Erimiş tereyağı da
gezdirilmiyordu. Neymiş efendim, İngiliz’in damak tadına uygun
kebap böyle olurmuş.
Eh İngiliz de yemesin o zaman, şart mı? Ya da sen aslını yap, o
karar versin. Hayır, lokantanın patronu çok bilmişin biriydi ve
‘Bir halta benzemiyor’ denildiğinde de pek sinirlenirdi.
İşte o lokantanın garsonları, İskender olmayan ama İskender adı
verilmiş o tuhaf kebabı, İskender zannederek yiyiveren İngiliz’e
servis ederdi.”
ROMA