N’olur ama gerçekten n’olur Sırrı Bey. Şu PKK’ya bir defacık
olsun terör örgütü deyip bizi de kurtarsanız ölür müsünüz yani?
- Bakın Pe Ke Ke sorununun temelinde siyasi, ekonomik, felsefi,
psikolojik, pedagojik, sosyolojik, jeolojik, ekolojik, morfolojik
ve daha bir sürü lojik neden vardır. Onları konuşmadan...
- Tamam, söz, onları da konuşacağız ama siz önce PKK’ya
terör...
- Arkadaşlar, ben meramımı anlatamıyorum galiba. Mevlana der
ki...
- Mevlana’yı şimdilik geçsek de PKK’ya gelsek.
- Mevlana’ya gelemiyorsak Nefi’ye, o olmazsa Nabi’ye, Nabi de
olmazsa Naci’ye gelsek?
- Naci de kim? Konumuzla ne ilgisi var?
- Naci benim arkadaşım. Konumuzla ilgisine gelince...
- Haydi, PKK’ya terör örgütü diyemiyorsunuz bari terörle aranıza
mesafe koysanız...
- Mesafe? Nedir mesafe? Şöyle anlatayım; Adıyaman’da ortaokul
öğrencisiyim... Uzun mesafe koşuyorum...
- Anlaşıldı, siz yine lafı dolandıracak, sorumun cevabına
gelmeyeceksiniz.
- Geleceğim gelmesinae de hep sözümü kesiyor, bana konuşma fırsatı
bırakmıyorsunuz ki...
- Tamam, size istediğiniz fırsatı vereceğim ama reklam saatimiz
gelmiş, önce reklamlara gidelim...
(Sırrı bir yandan bıyık altından gülerken bir yandan da içinden
konuşur)
- Hadi bakalım anca gideriz.