Struma faciası 24 Şubat Çarşamba günü İstanbul Sarayburnu’nda denize bırakılan çelenklerle anıldı. Geçen yıl anma törenini Kültür Bakanlığı düzenlemişti, bu yıl Yahudi Cemaati’nin işbirliğiyle İstanbul Valiliği düzenledi. Almanlardan kaçan 768 Yahudi’yi taşıyan “Struma” gemisi, İstanbul’a geldiğinde, motoru bozulmuş, Sarayburnu’nda demirlemişti. 70 gün limanda kaldı. Almanlar yolcular boşaltılmasın diye gemide dizanteri salgını var söylentisi çıkartmıştı. İngilizler, ellerindeki Filistin’e daha fazla Yahudi gelmesini istemediği için Türkiye’nin de geminin seyrine izin vermesini istemiyordu. Romenler Yahudileri geri almıyordu. Türkiye’de Refik Saydam hükümeti İngiliz ve Almanlardan gelen baskılar sonucu tarafsızlık görüntüsünü bozmamak için Yahudileri almıyordu. Struma 23 Şubat 1942 günü limandan alınıp Karadeniz’e çekildi. Ve 24 Şubat 1942 tarihinde, bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırıldı. Bu trajik olayın sorumluları Almanya, Romanya, Türkiye, İngiltere ve Rusya idi. Türkiye iki yıldır geçmişle yüzleşiyor, Struma faciasını anıyor. Peki bu olayda en büyük sorumluluk sahibi sayılan İngiltere de geçmişle yüzleşiyor, ölüme gönderdiği insanları anıyor mu? Ne gezer? Geçen haftaki anma törenine bütün konsoloslar davetliydi. Struma faciasının baş sorumlusu sayılabilecek İngiltere bir temsilci dahi göndermedi. Sorumluluktan kaçtı.