Suriye’de amansız ve insafsız bir iç savaş sürüp gidiyor...
Kentler, kasabalar, köyler sürekli el değiştiriyor.
İslami Cephe... Esad güçleri... ÖSO... YPG... IŞİD vuruşuyor.
Saflar hızla ve inanılmaz biçimde değişiyor.
Son haberlerde Esad güçleri ile IŞİD’in güçbirliği yaptığı söyleniyor...
IŞİD artık sınırımıza dayanmış durumda.
Belli ki Esad düşse veya düşmese bu iç savaş uzun yıllara yayılacak.
Savaşın mağlupları kim mi olacak?
İlki belli oldu; Türkiye...
Ülkemiz Suriyeli göçmenler tarafından hızla işgal ediliyor.
Bu silahsız işgal bir savaş kadar tahribat yapacak üzerimizde.
İş ve eğitim veremediğimiz bu 2 milyon kişi yakında 3 belki 4 milyon olacak.
Var olma savaşıyla çeteler, tetikçiler, mafyalar, benzeri suç örgütleri oluşturacaklar.
Toplumu kasıp kavuracak bu dalga...
Avrupa’nın bütününe geçen yıl 200 bin mülteci gelmiş.
Avrupa Birliği endişeli toplantılar yaparak mülteci göçüne çare arıyor.
Biz ise şimdilik bunun on katı sığınmacıyla baş başayız.
Ve hiçbir çözüm planımız yok... Sanıyoruz ki onlar bir köşede boyunlarını büküp oturacaklar.
Oturmayacak, sahneye çıkacaklar... Ufak ufak çatışmalar başladı. Yakında daha tatsız olaylar bizi bekliyor...
Başımıza öyle bir dert aldık ki...