Savcı Selim Kiraz’ın teröristlerce öldürülmesinin öncelikli üç
sorumlusu var:
1. İstihbarat organları, teröristlerin planını önceden haber alıp
engel olamamıştır.
2. Adliye’deki sivil güvenlik görevlileri teröristlerin kendilerini
avukat diye uyutmasını önleyememiştir.
3. Güvenlik güçleri rehin savcıyı sağ kurtarmak ihtimali varken
bunu başaramamış, üç kişiyi birden öldürmüşlerdir.
Hal böyleyken Cumhurbaşkanı, Başbakan ve yandaş basın, sabah akşam
onları değil, bu cinayette en ufak sorumluluğu bulunmayan
avukatları ve gazetecileri hedef tahtasına oturttu. Çağlayan
Adliyesi’nde bir arama krizi yaşanıyor. Teröristler bundan sonraki
eylemi de Çağlayan Adliyesi’ne “Avukat kapısı”ndan girerek
işleyeceklermiş gibi, bütün önlem orada alınıyor. Başka adliyelerde
önlem yok. Her şey buram buram kasıt kokuyor.
Eski Roma’da sesi daha çok çıkan haklı sayılırmış... Değişen bir
şey yok.
Esprinin sırası mı?