Atatürk’ü her gün olduğu gibi bugün de sevgi, saygı ve özlemle
anıyoruz.
Bu ülkeyi nasıl zor ve umutsuz koşullarda sırtladığına Nutuk’tan
bir örnek verelim.
Yunan ordusu 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkar.. Atatürk 19 Mayıs
1919’da Samsun’a ayak basar.
Yunan ordusu İzmir’den sonra birkaç gün içinde Manisa ve Aydın’ı
işgal etmiştir. Yöre halkının bu işgale tepkisi mi? Yoktur...
Atatürk Nutuk’ta şöyle diyor:
- Millet daha aydınlanmamış, milli varlığa vurulan bu korkunç
darbeye karşı açıktan açığa herhangi bir tepki ve şikayet
gösterilmemişti...
Siz kendinizi Atatürk’ün yerine koyun; vatanı kurtarmak için
Samsun’a çıkmışsınız ama arkanızda düşman işgaline karşı tepki
göstermeyen bir halk var... Ne umut kırıcı bir durum. Peki Atatürk
ne yapmış bu durumda?
28 Mayıs 1919 tarihinde valilere ve bağımsız mutasarrıflara birer
genelge gönderiyor. Diyor ki:
‘İzmir’in ve maalesef bunun ardından Manisa ve Aydın’ın işgali
gelecekteki tehlikeyi daha açık olarak sezdirmiştir. Ülke
bütünlüğümüzün korunması için milletçe gösterilen tepkinin daha
canlı ve sürekli olması gerekir... Önümüzdeki hafta içinde ve
çeşitli vilayetlere göre pazartesi başlayıp çarşamba gününe dek
büyük ve heyecanlı mitingler yapılarak milli gösterilerde
bulunulması, bunun bütün kasaba ve köylere kadar
yaygınlaştırılması, bütün büyük devletlerin temsilcileriyle
Babıali’ye İstanbul hükümetini etkileyici telgraflar çekilmesi,
yabancıların bulunduğu yerlerde yabancılar etki altına alınmakla
birlikte düzenlenen milli gösterilerde edebin ve ağırbaşlılığın
titizlikle korunması, Hıristiyan halka karşı saldırı gösteri ve
düşmanlık gibi tavır ve davranışlardan sakınılması çok
gereklidir”
Kurtuluş adımları bu koşullarda atılır...