Büyük gazete manşet atmış:
“Şimdi uzlaşma zamanı”
Alt başlıkta da Deniz Baykal’ın sözleri okunuyor:
“Milletin takdir ettiği uzlaşmayı partilerimizin işletmesi gerekiyor. Uzlaşma elbette hukuk, ahlak ve yurtseverlik temelinde olacaktır”
Millet nasıl bir uzlaşma önerdi? Gayet açık; Yüzde 60 oranında AKP’nin olmadığı bir hükümet yönünde uzlaşma... Ne var ki ne MHP, ne CHP böyle bir ortaklığa niyetliydiler.
İki lider daha milletvekilleri yemin bile etmeden kamuoyu önünde yaptıkları yapay tartışmalarla AKP’siz koalisyon alternatiflerini tükettiler.
Kendilerini AKP’den gelecek koalisyon teklifine hazırladılar. Deniz Baykal’ın sözünü ettiği uzlaşma da muhtemelen bir AKP - CHP ortaklığıdır. Böyle bir ortaklık Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgisini arka plana atacağı gibi Baykal’ı da Meclis başkanlığına getirerek mutlu eder.
Uzlaşma görüldüğü gibi üst kattakiler için faydalıdır. Alt kattakiler mi? Uzlaşma onların ödeyeceği bedelle sağlanır.
Partilerin halka verdiği vaatler rafa kaldırılır, sözler unutulur, sermayenin esenliği temelinde bir ortaklık kurulur... Kurulu düzen yine emekçilerin özverisiyle işler.
Parola: Eski hamam eski tas...
Şifre: Ben kendimi kurtardım, sen tut yas...
Olmaz
Almanya’da büyük partiler koalisyon kuruyor, Türkiye’de neden olmasın?
Bu konuda Onur Öymen’in yorumu: