Tansu Çiller 1990’larda siyasete atılacağı zaman bir dizi
yazarla birlikte bizi de görüşmeye davet etmiş, fikrimizi almıştı.
Kendisini siyasete girmeye teşvik etmiştik. Parti lideri oldu.
Seçim öncesinde bizleri grup halinde Yeniköy’deki yalısına davet
ediyor, oklarla, şemalarla UDİDEM projesini anlatıyordu.
Mucize bir projeydi bu... Paralar bankalarda birikiyor, krediye
dönüşüyor, yatırıma yöneliyor, üretim hızlanıyor, karlar
katmerleniyor, para tekrar krediye dönüşerek ekonomiyi zıplatıyor
hatta roketliyordu!
Tansu Hanım, Atatürk kadını kimliğiyle, laik, demokratik
Cumhuriyet’i savunarak oy topladı. Ayrıca biri ev, diğeri otomobil
olmak üzere iki anahtar vaadi vardı.
Ancak başbakan olduğunda bu vaatlerinin hiçbirini tutmadı. Neden
tutmadığı sorulduğunda:
- E koalisyon kurduk, dedi, uzlaşmak için bazı projelerimizden
vazgeçmek zorunda kaldık...
Laik Cumhuriyet duyarlığından da vaz geçmişler, Atatürkçülerin
oylarını alıp İslamcı Erbakan’a payanda yapmışlardı.
Koalisyonların böyle bir faydası vardır. Halka verdiğiniz sözlerden
ve hayali projelerden kıvırtmanızı sağlar. Atatürkçülerin oylarını
alır. Atatürk karşıtlarına koltuk değneği yaparsınız. Adını da
“uzlaşma” koyar, birlikte kurulu düzene hizmete devam
edersiniz...