Son yıllarda kişisel gelişim kitapları ve konferansları son derece revaçta. Hemen hemen her üniversitede bu konu üzerine konferanslar, söyleşiler, paneller düzenlenmekte. Kimi iş hayatında başarılı olmuş, kimi ise sadece kişisel gelişim üzerine yazdığı kitap ya da verdiği konferanslardan hayatını idame ettiren konuşmacılar öğrencilere gençlere hayatın sırlarını veriyor, başarılı olmanın ve çok para kazanmanın yollarını anlatıyor.
Öncelikle şöyle ifade edeyim. Bu konferanslar belki ufak bir farkındalık oluşturabilir, katılımcılarda anlık etki yapabilir ama uzun vadede pekte bir şey ifade ettiğini açıkçası düşünmüyorum. Herkesin hikayesi, duyguları, yaşam koşulları ve sosyal - kültürel dinamikleri çok farklı. Başka hayatlardan yapılan uyarlamaların bir pantolonda yamanın yaptığı etkiden fazlasını yapması mümkün değil. Kişisel gelişim konferanslarının popüler dünyaya hizmet ettiği gerçeğini de görmek gerek. Sürekli çok para kazan, popüler ol, herkes tarafından parmakla gösteril temalı konuşmalar katılımcıları popülist olmaya meyil ettiriyor. Dolayısı ile aslında bu noktada iş kendini geliştirmeye değil, doyumsuzluğa gidiyor. İnancımızda var olan kanaatkârlık ve tevekkül yerini doyumsuzluğa ve isyana bırakıyor.
***
Gerçek Anlamda Kişisel Gelişim Nasıl Olur?
Gerçek anlamda kişisel gelişim popülist tavırlarla sabun köpüğü gibi parlayıp sönmek değil, yüce kitabımız Kuran-ı Kerimde Cenab-ı Allah tarafından bize emredildiği gibi istikamet üzere olmakla mümkündür. Bunun temelinde de manevi yönünü geliştirmiş olmak yatar. Yani kişisel gelişim denen şey aslında kâmil insan olmaktır. Bu da maddi kaygılar ile yazılan kitaplar ya da dünyevi arzular temalı verilen kişisel gelişim konferansları ile değil, dinimizin bize emrettiği gibi ahlaklı ve erdemli bir insan olmakla mümkündür.
Bir çocuğun kişisel gelişimi aile hayatında başlar. Ebeveynlerin vereceği terbiye, öğreteceği temel ahlak ile çocuk kişisel gelişimine başlar. Yıllarca algı operasyonları ile sekteye uğratılmak istenen yaz Kuran kursları aslında bir çocuğun kişisel gelişimindeki dönüm noktasıdır. Şimdi gözlerimizi kapatıp hayal edelim. Namazlarda okuduğumuz sureleri yaz Kuran kurslarında ezberlemedik mi? Namaz kılmayı, neden oruç tutmamız gerektiğini, büyüklere hürmet göstermeyi, anne baba hakkını, helal - haram kavramını... Ne zaman yaz Kuran kurslarının yerini yaz televizyon dizileri aldı işte o zaman kişisel gelişime ihtiyaç duymaya başladık. Bir de olayı bu yönden düşünmek lazım gelir.