TÜM zamanların en çok dinlenen ve sevilen şarkılarından 'Imagine'ı John Lennon şöyle özetlemişti:
" 'Imagine' din karşıtı, milliyetçilik karşıtı, geleneksellik
karşıtı, kapitalizm karşıtı bir şarkı. Sözleri yumuşak olduğu için
kabul gördü."
"Kabul gördü" diyerek şarkıyı epey azımsamıştı.
Öyle ki, 'Imagine' dünyanın dört bir yanında, yıllarca barışın,
insancıllığın, sevginin marşı oldu.
Rolling Stone'un yazdığı gibi bu şarkı 'dünyanın kendi kendini
tamir edebilme ve değiştirme gücüne olan inancın zarafetle ve basit
bir dille yazılmış 22 satırı' idi.
'Imagine', Lennon'ın önceki single'ı 'Power to the People'ın
savunduklarının tam tersiydi; acilen devrim yapmak yerine öldürmek
veya ölmek için nedenin olmadığı bir dünya hayaliydi.
Barış ancak böyle mümkün olabilirdi.
Aslında sonradan Lennon'ın belirttiği gibi toptan bir din
karşıtlığından ziyade "Benim Allah'ım senin Allah'ından büyüktür"
kavgasının anlamsızlığının altını çizmeyi amaçlıyordu.
*
Bize, komşularımıza, dünyaya baktığımızda geçmişten bugüne tüm
çatışmaların ulusal, etnik ve dini kimliklerden kaynaklandığını
veya bunlar yoluyla körüklendiğini görüyoruz.
Kimlikler aslında düşünce sistemleri. Hangisi olursa olsun, düşünce
sistemleriyle, ideolojilerle yaşadığımız sürece çatışma da savaşlar
da bitmeyecek.
Öfkeyle kimi kazanımlar elde edilebilir ama insanların, toplumların
ruhu iyileşmeden gerçek anlamda bir barıştan söz etmek ancak
kendini kandırmak olur.
İnsanın ruhunu iyileştiren şeylerin başında da müzik geliyor.
Saatlerce konuşabilir, sayfalarca yazı yazabilirsiniz; yine de tek
bir şarkının gücüne ulaşamazsınız.
Çünkü tüm sanatlar gibi, müzik de insan ruhunun derinliklerinden
gelir ve diğer insanların ruhunda karşılık bulur.