İstanbul Modern, ilk kez bir kadın sanatçının retrospektifini 2006'da, Fahrelnissa Zeid ile oğlu Nejad Devrim'in yapıtlarını bir araya getirerek gerçekleştirdi.
Bu bir kırılmaydı ve devamı 2011’deki ‘Hayal ve Hakikat’
sergisiyle geldi.
Bu sergide, Türkiye’de modernleşme sürecinin başından günümüze 70’e
yakın kadın sanatçının üretimleri buluştu.
O gün bugündür müze, kadın sanatçıların öncü ve eleştirel
pozisyonlarını merkez alan sergiler düzenliyor.
Yeni sergi asla kaçırılmamalı.
Günümüz Türkiye sanatının en önemli isimlerinden İnci Eviner’in
Ferko sponsorluğundaki ‘İçinde Kim Var?’ sergisi ‘yaşayan bir kadın
sanatçının retrospektifi olması’ nedeniyle İstanbul Modern için de
bir ilk.
Serginin küratörü ve müzenin direktörü Levent Çalıkoğlu’nun dediği
gibi, “Hayatı bu kadar kuşatan bir sergi az çıkıyor. İnsanın
kolaylıkla unutamayacağı bir sergi bu.”
Kendine ait güçlü referans ve içerikleri olan ama asla parmakla
göstermeyen Eviner’in 40 yıllık üretiminden Türkiye’deki
sosyo-kültürel ve politik dönüşüm izlenebiliyor. Serginin
kitabındaki Dr. Rana Öztürk imzalı söyleşide Eviner, yıllar önce
paketlenip kaldırılmış sayısız desen ortaya döküldüğünde bugünkü
çalışmalarının temelini oluşturan en önemli aşama olarak 1990’lı
yılların öne çıktığını söylüyor: “Bütün bunları tekrar sahnelemek
ve birbirleriyle ilişki içine geçirmek istedim. Bu da işlerin
birbirlerine açılabilecekleri, biraz karmaşık bir sergi düzenini
gerektirdi.”
Tam da bu yüzden, ‘İçinde Kim Var?’ sürprizleri olan bir sergi.
Salona girdiğinizde ne tarafa yöneleceğiniz size kalmış, bir
kronoloji yok...
Her köşenin ardında beklenmedik bir şey var...
Bir yandan her ‘odacık’ ayrı bir dünyayken, bir yandan da tüm
‘odacıklar’ aynı dünyanın farklı yüzleri.
Eviner’in disiplinlerarası niteliği sergiyi iyice dinamik
kılıyor.
Resim, video, heykel, fotoğraf iç içe. Ve mekanın bütünü başlı
başına bir enstalasyon.
Kadın meselesine politik bir bakışa sahip sanatçının eserleri
sadece düşünmeye değil, diyaloğa da sevk ediyor.
Bakır, deri, akrilik malzemelerden üretilmiş ‘Derisiz’ eserinin
önünde dururken Eviner, 1996 tarihli eserin döneminde ‘sert’
bulunduğu için ‘farklı’ tepkiler aldığından söz ederken ‘ev’den
konu açılıyor.
Herkes büyürken evde ve sofrada kendisine empoze edilen kalıplardan
konuşuyor.
Tüm kişiselliğine rağmen, öyle insana dair ve toplumun aynası bir
sergi ki bu, sıklıkla kaçındığımız yüzleşmeleri yaşamaktan burada
kaçmak mümkün değil.