DAHA iki gün öncesi...
Bir tanıdığın 11 yaşındaki oğlu büyüyünce ne olmak istediğini
anlatıyor:
“Büyüyünce terörist öldürmek istiyorum.”
Sonra sözü Reina katliamına getiriyor ve “O teröristi vurmak
isterdim. Keşke orada olsaydım, silahım olsaydı ve onu
vursaydım.”
Ona dedim ki: “Bir insan başka bir insanı öldüremez.”
“Terörist bile olsa mı?” diye sordu.
“Evet” dedim, “Terörist bile olsa. Çünkü onun hesabını mahkemeler
sormalı. Sen sokağa çıkıp ateş ederek adaleti kafana göre
sağlayamazsın.”
Ona bunları söylerken hâlâ küçücük bir çocuğun bu tuhaf gelecek
hayalini öğrenmenin şokunu üzerimden atmış değildim. Dehşete
kapıldım.
Bir çocuk, büyüyünce olmak istediği kişiyi tarif ederken ‘öldürmek’
sözcüğünü cümle içinde kullanıyordu. Ve o çok çekici bulduğu şiddet
ortamına kavuşmak için büyümeyi iple çekiyordu. Biz küçükken
büyüyünce doktor, öğretmen, mimar falan olmak isterdik. Bir de bir
astronot olma isteği furyası etrafı sarmıştı.
Büyüyüp birini öldürmeyi istemek –cani bile olsa- bizim
listemizdeki şıklar arasında yoktu.
Zamanlar mı değişti, yoksa biz mi şiddete fazla bulandık?
*
Dün, CNN Türk’te mikrofon uzatılan bir kız çocuğu büyüyünce ne
olmak istediği kendisine sorulduğunda “Büyüyünce Anayasa’yı
değiştirip idamı getireceğim” dedi.