2016’da Cihangir’de bir apartman dairesindeki doğalgaz patlamasını hatırlarsınız.
Sokaktaki simitçi ölmüş ve bir taksi şoförü ağır yaralanmıştı. Beyin kanaması geçiren ve omur kemiği kırılan taksi şoförü komaya girmişti. O gün bugündür komada, şuuru kapalı, karnından besleniyor. Üç çocuğu ve ailesiyle yaşadığı ev küçük bir hastaneye dönmüş durumda. Çok zor şartlarda, geçim sıkıntısı içinde, çocuklarının babalarını sürekli o halde görerek bozulan psikolojileriyle evde bakım yapılıyor.
Adli süreçte bir buçuk yılda kat edilen yol da sıfırlanmış durumda.
Patlama sonrasında, patlamanın meydana geldiği evin sahibi ile iki İGDAŞ görevlisi ve bir teknik servis elemanı hakkında ‘Taksirle bir kişinin ölümü, bir kişinin de yaralanmasına neden olmak’ suçundan 15 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye temel teşkil eden bilirkişi raporu, olayda İGDAŞ personelinin ve daire sahibinin asli kusurlu olduğuna karar vermişti.
İLK BİLİRKİŞİ RAPORU: İGDAŞ İŞİNİ LAYIKIYLA YAPSAYDI PATLAMA GERÇEKLEŞMEZDİ
Patlamadan birkaç ay evvel, patlamanın olduğu dairenin alt katında oturan ev sahibi birkaç kez İGDAŞ’ı arayarak kombisinden sesler geldiğini, doğalgazda bir sorun olduğunu söylemişti. Ardından İGDAŞ personeli gelip “Elektrik topraklamadan olabilir. Elektrikçi gelsin baksın” diyerek sadece o dairenin doğalgaz vanasını kapatıp gitmişti. Oysa tüm daire sahiplerine haber vermesi ve binadaki boş dairelerin de gaz vanasını kapatması gerekirdi.
Nitekim, İGDAŞ yetkililerini kusurlu bulan bilirkişi raporunda da “Sorunun çözümü için elektrikçiye yönlendirme yapması kabul edilebilir bir durum değildir” denilerek gerekli ihtimamın, hassasiyetin gösterilmediği, tüm daireleri durumdan haberdar etmeden sadece ihbarda bulunan dairenin gazını kesen personelin davranışının ‘kabul edilemez mertebede’ olduğu belirtildi ve eklendi: “Eğer İGDAŞ personeli layıkıyla tüm daireleri kontrol etmiş olsa, kimsenin bulunmadığı daireler için de doğalgaz vanalarını kapatsa soruşturma konusu vahim olay hiç meydana gelmeyecekti.”