BARIŞ İçin Kadın Girişimi, hava durgun, deniz düz iken 2013'te yayımladığı Çözüm Süreci Raporu'nun girişine şöyle not düşmüştü:
"Kamuoyunun ve sürecin taraflarının 'çözümden' anladığı
birbirlerinden radikal biçimde ayrılıyor. Türkiye demokratik
güçleri sürecin sonucunda 30 yıldır süren savaşın durdurulması ve
bu savaşın sebebi olan Kürt kimliğini inkârdan kaynaklanan
sorunların çözülmesini beklerken, AK Parti hükümeti çözümden
beklentisinin 'terörün' bitmesi olduğunu ifade ediyor."
Oysa, biri olmadan öteki nasıl olacaktı, değil mi?
Barış İçin Kadın Girişimi'nin çağrısıyla eylül sonu 150 kadın
Cizre'ye gitti. Orada kadınlarla sohbet ettiler ve ziyaretlerini
belgeselleştirdiler.
"Biz sadece kimliğimizle yaşamayı istiyoruz" diyor bir kadın,
"Sadece hakkımız olanı..."
2013'te ne ise, hâlâ aynısı.
*
Çözüm sürecinin bitmesiyle kendi adlarına yitip giden şansı bir
kadın dillendiriyor: "İstedik ki küçüklerimizin de insan gibi
hayatı olsun. İnsan gibi okulu olsun, okuma-yazması olsun."