Melis Alphan Hürriyet Gazetesi

Çocuklarımızı terörün psikolojik etkilerinden nasıl koruyacağız?

TÜRKİYE'de son bir yılda sivilleri hedef alan 10'dan fazla terör saldırısında 300'e yakın insan can verdi. Suruç’taki saldırı ve Güneydoğu illerinde süren çatışmaların yarattığı...

04 Temmuz 2016 | 117 okunma

TÜRKİYE'de son bir yılda sivilleri hedef alan 10'dan fazla terör saldırısında 300'e yakın insan can verdi.

Suruç’taki saldırı ve Güneydoğu illerinde süren çatışmaların yarattığı üzüntü belki bölge sınırları içinde kalmasa da, malum, travmayı daha fazla yaşayanlar olaylara daha yakından, daha uzun süre maruz kalanlar ve onların yakınlarıdır.

Ama artık toplumun geneline yayılan bir üzüntüden ve travmadan söz edebiliriz. Zira 10 Ekim’den sonra şiddet büyük şehirlere sıçradı. Çok iyi korunduğunu, istihbaratın güçlü olduğunu varsaydığımız Ankara ile İstanbul’un göbeğindeki saldırılar psikolojimizi altüst etti.

Endişeliyiz, korkuyoruz.

Biz hadi neyse... Ya çocuklar?

Şiddetle içli dışlı yaşamak zorunda kalan çocukların hasarlı yetişkinler olmamasını nasıl sağlayacağız?

*

Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi, Çocuk ve Aile Çalışmaları Laboratuvarı Direktörü Doç. Dr. Bilge Selçuk, evde anne-baba konuşurken çocuğun duyduğu olayları tam olarak anlayamadığını ve tam olarak anlaşılamayan her şeyin kaygı hissini artırdığını söylüyor: “Özdenetim becerisi çocuklarda henüz tamamlanmadığı için yükselen bu endişe ve korku hisleriyle baş etmek, bu duyguları kontrol etmek çocuklar için çok daha zor.”
Ayda bir bombaların patladığı şehirlerde herkesin konuştuğu tek konu bu: “Evden çıkmayalım, kalabalık yerlere gitmeyelim, metroya binmeyelim, sokakta şüpheli görünen kişilere dikkat edelim, çocuklara da dikkat etmelerini söyleyelim.”

Ve söylüyorlar: “Aman oğlum, dikkatli ol, gözünü dört aç.”

Selçuk, bu tür tavsiyelerden kaçınmak gerektiğini anlatıyor: “Çocuğa kontrol etmesinin imkânsız olduğu bir ortamda tehdit unsurlarının olduğu bilgisini veriyorsunuz ve ‘Dikkatli ol, kendini koru’ diyorsunuz. Bunlar çocukta kaygı düzeyini ve stresi arttırır. Uzun süreli stres ve kaygı da hem fiziksel sağlığı hem de ruh sağlığını bozabilir. Öğrenme, uyku ve yeme sorunları oluşabilir.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yargı ve MEB gözünü kapayınca 10 çocuk istismar edildi 03 Eylül 2018 | 7.133 Okunma Saygısız bir toplumuz 27 Ağustos 2018 | 2.388 Okunma İstismar eden üvey babanın ifadesi bile alınmadı 20 Ağustos 2018 | 221 Okunma Türk adaleti ‘intihar’ diye geçiştirdi 13 Ağustos 2018 | 2.617 Okunma Önyargılarını ‘genel ahlak’diye yutturanlara kanmayın! 06 Ağustos 2018 | 4.491 Okunma