KADINA yönelik suçlarda yargının ne durumda olduğu artık hepimizin malumu. Hâkime, “Efendim” dedi diye, kravat taktı diye erkeklere kepçeyle dağıtılan ceza indirimleri, hatta hiç ceza vermeme, ceza erteleme vs...
Çocuğa cinsel istismarda bile, istismarcının ‘saygın tutum’u ödüllendiriliyor ve bu pisliklere bile iyi hal indirimi uygulanabiliyor.
Bir kadın katilinin haksız tahrik indiriminden yararlanabilmesi için “Kadın bana küfretti, erkekliğime dokundu” demesi ya da namus konulu bir bahane bulması yeterli oluyor.
Bin tane örnek verilebilir. Buyurun bir tanesi: Geçtiğimiz yaz Diyarbakır’da karısını tabancayla öldüren adama, karısının kendisini aldattığını iddia ettiği için haksız tahrik indirimi uygulanmıştı. Adamın yargılama sürecindeki olumlu hal ve davranışları da dikkate alınmış, ömür boyu hapis cezası 15 yıla inmişti.
Savcı iddianameyi adamın eşinin kendisini aldattığı iddiasını doğru kabul ederek hazırlamıştı.
Velev ki aldatmış olsun, ne fark eder?
Ama bu indirimden anladığımız erkek yargımıza göre, aldatan kadın kocasına kendini öldürmesi için bir miktar ‘haklı’ neden verir.