UĞUR Okur 28 yaşında.
Erzurum’da doğdu. Çocukluğu, yazları zorla Kuran kursuna, kışları hiç sevmediği okula gönderilerek, her hatasında abisinden dayak yiyerek geçti.
Okul bahçesinde arkadaşının ona uzattığı poşeti yüzüne götürüp iki-üç nefes çekince hoşuna gitti. Bali kullanmaya böyle başladı.
Daha 14 yaşında bir cinayette sanık olarak ifade verdi. Kendini okuldan attırdı. Dayısının yanında boyacı olarak çalışmaya başladı. Her gece kazağının kolunu tiner tenekesine batırıyor, tiner çeke çeke eve yollanıyordu.
17 yaşında kavgada vuruldu. Ailesi onu Bursa’ya gönderdi. Bir hastanenin kantininde garsonluk yapmaya başladı. Hastanede personelin yarısı uyuşturucu kullanıyordu. Doktoruyla da oturdu içti, hemşiresiyle de.
Bekâr evlerinde kalmaya başladı. Evde kira için kasaya 3-5 kuruş atılıyor, geri kalan esrara yatırılıyordu. Her gün içer oldu; sonra gün saatlere bölündü. Kantinde çalışan herkes kullanıyordu. İçmeyenleri işten attırdılar, içen tanıdıklarını işe aldırdılar. Hırsızlık, yalan, satıcılık başladı.
Askere gitti; orada da her akşam içti. Askerden döndüğü gün Show TV’de bir haber gördü. “Aileler dikkat, esrardan 100 kat daha fazla bağımlılık yapan bir madde var, bonzai” diyordu. Merak etti. Gitti buldu. Başta 3 parça içerken sonraları günde 3 paket içer oldu.