H.Ü. ve eşi 10 yıldır öğretmenlik yapıyordu. Her ikisi de 1
Eylül’de çıkan KHK ile çok sevdikleri mesleklerinden ihraç
edildiler.
Oysa onlar darbe girişimi sonrasında, darbe başarısız oldu diye
sevinmiş, sokaklara inip demokrasiye sahip çıkmışlardı.
H.Ü. demokrasi ve insan hakları dersinde 27 Mayıs’ı anlatırken idam edilen Adnan Menderes’i örnek vererek “Seçilmiş hükümetlere sahip çıkmak halkın görevidir. Demokrasinin kıymetini bilin ve ona sahip çıkın” diye öğrencilerine belki yüzlerce kez nasihat etmişti.
En son görev yaptığı okulda performans notu olarak 100 alan tek öğretmendi. Okulda telefonunu şarj ettiği için, “Kul hakkı vardır” diyerek her yıl okula A4 kâğıdı alıp verirdi.
*
İki odalı kerpiç bir evde büyüyen H.Ü. her fırtınada, her yağmurda evleri yıkılmasın diye dua edermiş. İmkânsızlıklar içinde okuyup öğretmen olmuş.
Babası ve annesi kanser hastası. Babasının kemoterapi süreci olumlu geçse de oğlunun yaşadıkları nedeniyle durumu ağırlaşmış.
H.Ü. ihraç edildiğinin hemen ertesinde, Malatya’da otobüse bindiğinde 25 kuruş indirimli öğretmen kartının iptal edildiğini öğrendi. Eşiyle beraber 5 ay sigortasız yaşadı. “Kendi öz yurdumda parya olmayı iliklerime kadar hissettim” diyor.
*